Yılların ardındaki kovalamacalar bunlar, bir sen varlığı, bir ben gölgesi, hasretin sahipsizliğinde vurgun yemiş yürekle, içime düştü hasretin, ruhumdan düşmüyor varlığın, yılların ardında kalan sahipsizliğimle diş biliyorum geçmişime, unutmaya dahil, unutulmaya dair ne varsa hepsini hapsettim içime ki hâlâ çıkmıyorsun içimden... Gece kovalanmaları bunlar yalnızlığın hırıltılı sesiyle, kimsesizliğe kapı açmak için son dövünmeler bunlar, güneşin ışıklarında erimek için son bekleyişler bunlar, ay tutukluğu bu sabaha uzayan zamanlar ve sensiz bir akşamın yokluğunda dağılmalar bunlar...
Adını dahil ettik kayıplıklar beldelerime, adını dahil ettim yürek vurgunlarıma, adın dahil oldu son nefesimdeki adına, kimsesizliğimin hesabını sana yazarken kalem kırılması bunlar...
Bu son şans, bu son şans sallanışları, bu son şansın arda kalacakları, unutmakla, düşlemek arasındaki köprüdeyim sesin alt şelale sesi duyumsuz, doyumsuz. Ben sensiz de yaşamak için doğdum belki de sevgili, belki de sensiz ağlamak için doğdum sevgili ama omuzlarıma hasret düştü gayrı derman bitti sevgili...
Derman bitti sevgili, satın alabileceğim hiçbir şey yok artık bu evrende...
Sevgili... Yaşadıklarımın ve de yaptıklarımın tekrarı ise yaptıklarımla doyuma ulaşamamış bir yüreğin arayışları olarak görmek gerek, ki tekrarını yapmaktan da hiç bıkmam yeter ki yapacağım buna değsin...
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Yalnızlık beni düşürür be sevgili düşürür...
'TANIM'IN 'TANIM' BULMASIDIR YAZMAK KİMİ ZAMANLARDA...SENİ DE TANIMLAR,DÜNYAYI DA...TEŞEKKÜRLER EFENDİM...BÜLENT AYDINEL
'Dört duvar arasında dönüp duran ses gibi... Eşyalar alınmış, bomboş... Yankısından belli, gelip gelip yüze çarpmasından sesin...
Son deminde hisler.. Kırıldı, kırılacak... Zaten yalnızlığa fit olmuş zaman... Ya duyulucak o ses, ya susacak kıyıya vuran bunca dalgalar...'
Bana geçendi karalamalarım Mustafa Bey... Tebriklerimle, Değerli Dostum...
Buruktur, kırcaldır, ayazı içine saklar ve ben her kış bir başka şekilde ölürüm, bir türlü bitmez ölümler, bir türlü sen gelmezsin, bir türlü ben istemem senin gelmeni, ikilem bu acının üstüne acı atmak ve ben hiçbir kış gömemem seni gayrı onu da bilirim......kaleme saygıyla +10
Yüreğinize sağlık kaleminiz daima su gibi durmadan aksın güzel yazan kaleminiz dilerim hiçbir taşa takılmasın kaleminiz hiç tükenmesin kaleminizi ve sizi candan kutlarım Saygı ve sevgilerimle...
Sen kazanmışlığınla övünç duyarken, ben kaybetmişliğimin ezikliği ile yaşayacaktım...
Her şey bir oldubitti ile gelişirken, çarpışan ruhlarımızın aynı anda devrilişleriydi belki de bizim sessiz kalışımız...
Söyleyemediğimiz, söylemek isteyipte beceremediğimiz çok sözün tercümanı olmuş bu güzel yazınız.Tebrikler Mustafa Bey.
Şiirsel akıcılıkta, anlamlı, hüzünlerin sarmalına inat umutları beslemek gerekecek bir ömrün içinde, bunu bilirim.
Ayrılıklar, sevdalar, acılar ve bitmeyen hüzünler bizim içindir elbette... Değilse neden geldik ki, dünyaya?
Akıcı, etkili, anlam yüklü yazınızı okudukça konuya özne oldum sanki.
Severek okudum, kutlarım. (Tam puan + Ant.)
Sevgi yüklü, esen ve esinlerle kalınız hep.
Nafi ÇELİK
evet sevgiye dair herşey gönül gözünden damla damla düşmüş hasret özlem yanlızlık paylaşma umut ve ayrılığın inciten darbeleri. kutlarım tam puanla.
muhteşem,harika bir yazı......
Bu şiir ile ilgili 8 tane yorum bulunmakta