Ömürden İzler Şiiri - Kadim Dolunay

Kadim Dolunay
36

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

Ömürden İzler

Elem fırçasıyla sürülür yüzümüze, ömürden izler
En mecruh vakitlerde içimize düştü gümrah denizler

Sallanır tükenen umutlar, yaşamın en korsan dalında
Şimdi ruhumuz da bulanır oldu şu ömür sandalında

Kış sardı fasl-ı baharı; gül, çiçek, lale... ne varsa vurdu
Hayat, leylen, hayallerimizi düşlerimizden savurdu

Savunmasız kaldık nefsin taarruzunda, kalkan atarak
Devrildi gölgelerimiz üzerimize, ruhu kanatarak

Bir heva yokuşuna ram olduk ki, düştü mihraba yılan
Günah çukurunda açtı gözlerini, gaflette bayılan

Yarınlar kucakladı sineye çekilen sürgün ahları
Görmeye kördük, kirpiklerimize asılan günahları

Hayâ düşer kaftanlardan, ruhun feryadını üryan kılar
Arştan sökülüp, çakılır kulaklara arâftan yankılar

İhanet sıkılır siper-i aşk'a; katbekat siper deler
Yalnızlık şehrinde, yanmadan ışıklar, çekilir perdeler

Ayrılık vurdu sözü, dizildi her hazan safa sılası
Heyhat! Masivalarla örüldü akıl ve kalp fasılası

Hasret içimizde... ezelden sırtımıza koydu dağını
Çatladı yüreğimiz, dayadı bulutlara dudağını

İndirdi ölüm başını yastığımıza, "merhaba" diye
Her hicranda, bağrımıza üfürdü kumlarını badiye

Şu görünen dağ, duran ağaç, yürüyen ırmak... Hepsi nedir?
Cümle varlığın görünenden ötesini gören sinedir..

Kadim Dolunay

Kadim Dolunay
Kayıt Tarihi : 29.5.2014 11:41:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Lûgat: Elem: Acı, üzüntü, ıstırap. Mecruh: Yarası olan, yaralanmış. Gümrah: Gür, yüksek, kuvvetli. Leylen: Gece vakti. Heva: Arzu, istek. Ram: Boyun eğen, kendini başkasının buyruğuna bırakan. Mihrab: Câmi, mescid ve namazgâhlarda kıble yönünde bulunan ve imamın namaz kıldırırken durduğu çoğunlukla girintili bölüm. 2: Ümit bağlanan yer. Üryan: Çıplak Araf: Cennet ile Cehennem arasında bir yer. Heyhat: Yazık, ne yazık. Masiva: Dünya malı. Badiye: Çöl.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Kadim Dolunay