Bir akşam üzeri bekledim kapında.
Ellerimde güllerden bir demetle.
Ve sen gelmedin bir daha.
Yağmur yağıyordu bu şehre,
Tozlu günahları süpürmek için.
Kaldırımlarda yosmaların ayak tıkırtısı.
Gayrı yaman geldi; bu hasret bana.
Dur dedim durmadı geçen zamana.
Bir çift sözüm vardır insafsız sana.
Derdinle yanasın, Hakk’ tan bulasın.
Gün gelir gözüme, bir uyku girmez.
Kapkaranlık gecelerde,
Arıyorum seni yar yar.
Bölük bölük hecelerde.
Arıyorum seni yar yar.
Sokaklarda deli gibi.
Girdim bir amansız puslu meydana.
Namert belli değil, mert belli değil.
Kapıldık sonu gelmez bir rüzgara.
Derman belli değil, dert belli değil.
Düşman düşsün diye yolum gözlüyor.
Dalından koparak yapraklar düşer.
Savrulup kaybolur, yeller içinde.
Yanıktır türküsü, ciğeri deşer.
Asırlar boyunca, teller içinde.
Hayaller kurulur ev, araç için.
Hayat ırmağının bitince suyu.
Eyvah neye yarar, ah neye yarar?
Dünya dediğimiz dipsiz bir kuyu.
Eyvah neye yarar, ah neye yarar?
Günler hızla geçer, fırtına gibi.
Devlerle savaşta eserken bora.
Kapıldım rüzgara yelkenim fora.
İhanet sırtımda onulmaz yara.
Şimşekler çakarken ömür yelkeni.
Henüz çocuk yaşta dalım kırıldı.
Doğru diyen yalanlanır.
Yalancılar haklı çıkar.
Gün geçirir oyalanır.
Öyle garip zamandayız.
Menfaatler bol bol olur.
Habersiz gidişin, ardından yarim.
Şaşkın şaşkın bakan, göz kaldı bende.
Şu yalan dünya da, tek sendin varım.
Aşkından kavrulmuş, öz kaldı bende.
Mecnun gibi, gezer oldum, cihanda.
Hani söz vermiştin aşkımız için.
Ömrümü eyleyip sevda durağı.
Ahdin de durmadın, söyle yar niçin?
Yaptın sevdiğini aşkın çırağı.
Gidişin sonrası olmadım handan.
Ağabey buraya daha fazla önem vermeliyiz sanki. Seni burada daha aktif olmaya davet ediyorum.