Bölünmüş ümmet o gün birleşince
Onları Allah korusun o gün bizden
Küllerimizden doğup iyileşince
Onları Allah korusun o gün bizden
Haksızlığa karşı bütün hakkıyla haykıran,
Bir gemi yola çıkıyor esareti kıran.
Nuh’un mu gemisidir şu dalgaları aşan
Nedir deniz ufkundaki bu parıltı, bu şan?
Yaşlısı, genci her millettendir her neferi,
Sanki Barbaros ile bir Osmanlı seferi.
Dipsiz denizi taşırdı şehitlerin kanı.
Yaşayanlara can verdi şehitlerin canı.
Sarsılmaz semayı sarsan gürbüz yiğitleri!
Analım hep beraber, ölümsüz şehitleri.
Göklerden yıldırımlar gibi inerken ölüm,
Dokuz şehidin yüzünde belirdi tebessüm.
Tebessümler, şehitlerin cennete göçüşü;
Tebessümler, şehitlerin süsü ve gülüşü.
Gündüzler batarken, geceler doğarken
Yıldızlar arasında Cennet’i arıyorum
Gecenin sessiz çığlıkları beni boğarken
Güneşten parlak bir çift göz arıyorum
Gece olup herkes yatınca
Eğer birini
Seni sevdiğim kadar seversen
Sızlasa da bedenin
Kalbini söküp de versen
Anla ki bendeki sen
Hastalığına tutulmuşsun
Akıl kabuktur soyar onu bahtiyar aşıklar
Beşer o zaman insanlığını ruhuyla anlar
Hangi akıl gönle vurmaya yeltenirse halka
Gönül ki o aklı rezil-ü rüsva eder halka
Akıl kabuktur soyar onu bahtiyar aşıklar
Beşer o zaman insanlığını ruhuyla anlar
Hangi akıl gönle vurmaya yeltenirse halka
Gönül ki o aklı rezil-ü rüsva eder halka
İstanbul kanatlarıyla cennetten inmiş bir rahmet
Bayram günü buluşma noktası Karacaahmet
Öleceğiz madem kalıcı değiliz dünyada
Cennete açılan bir kapı olmalı İstanbul’da
Yakışmaz zümrüt gibi İstanbul’un yanına
Eskiyi anlatmaya az gelir saz
Şiiri bilmez bu devrin insanı
Gireni durmaz çıkanı bulunmaz
Otoparka benzer devrin insanı
Samimiyet hissedilmeyen bir his
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!