Hayat tablosunda flûdur âtî
Bakarken geçiyor ömür dediğin
Herkesin elinde bir kum saati
Akarken geçiyor ömür dediğin
Sineyi aşk için bezemişken Hakk
Virane kalplerin şu hâline bak!
Vefaya, sevgiye... şefkate dudak
Bükerken geçiyor ömür dediğin
Aklı kör edince gafletin kumu
Değişmiş ar-adap, ahlak yorumu
Taze dimağlara öfke tohumu
Ekerken geçiyor ömür dediğin
Âlimin serinde o sırlı organ
Acizin boynunu sıkan bir urgan...
Bazen bir bit için koca bir yorgan
Yakarken geçiyor ömür dediğin
Üç günlük sürgüne beş günlük azık
Var iken telaşa düşene yazık!
Mal makam hırsıyla dünyaya kazık
Çakarken geçiyor ömür dediğin
Yordukça yüreği gam ile çile
Hüzün yağmurundan kaçmak nafile...
Mazinin tozunu göz yaşı ile
Yıkarken geçiyor ömür dediğin
Gezerken âlemi, Acem'i, Rum'u
Unutuyor insan o dar bodrumu
Bir vakt-i hazanda hazin durumu
Çakarken geçiyor ömür dediğin
Ruhun âfâkını sardığında pus
Uçmaya can atar sinede mahpus
Nice hayallerin üstüne kâbus
Çökerken geçiyor ömür dediğin
Mevta ses verdikçe zifirî kattan
Kesiliyor insan güçten, takattan
Yaşamdan, yazlıktan, yalıdan, yattan
Bıkarken geçiyor ömür dediğin
Gelen her yaz ile artan o güven
Tabuta takılır... biter serüven!
Hayat üç basamak, dar o merdiven
Çıkarken geçiyor ömür dediğin
Gelse de nefsinden dünyevî talep
Ârifin bir gözü takvimdedir hep
Kalan son yaprağı yelkovan, akrep
Dökerken geçiyor ömür dediğin
Kayıt Tarihi : 30.6.2024 17:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Aksini telkine koşsa da şaki Salâyla başlayan yol var illa ki... Ne keder bitimsiz ne dertler baki... Çekerken geçiyor ömür dediğin * *
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!