bazen dudaklarım gardiyandır dilime
yol vermez sözcüklere
gün olur ne ferman dinler ne gardiyan
dökülür duygularım ak kağıda sessizce…
bu gün günlerden yine sen Dorya
bak sana yazmak istiyor kalemim yine …
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Harika bir şiir okudum gerçekleri yansıtan yüreğine sağlık nicelerine dilerim Kardeşim On ant
çok çok zarif bir şiir okudum
Harika bir şiir okudum.Eline yüreğine kalemine sağlık.Şiir,bu şiir,bir başka şiir...Yorum yazmaya ara verdim bir daha okudum...Saygılarımla.
Ömür dediğin çok kısa bir zaman dilimi aslında güzelliklerin çok fazla olması için çaba gerek gönülden kutlarım kaleminize yüreğinize sağlık
Mesut Özbek
Şiir A.Karakoç merhumdandı
“Ömür dediğimiz nedir,
Üç gün hilâl, üç gün bedir,
Haftaya boş kalır sedir…
Say bir karış, say bir adım,
Geçti-gitti anlamadım…
Soluksuz okuduğum ÖMÜR DEDİĞİN’de İç Ses’le ve onun yaşamında yer tutan önemli bir kişilikle;Dorya’yla tanıştım;ikisi arasındaki yüzleşmelere tanıklık ettim.
İnsanın bireysel yolculuğunu anlatan öyküler merak uyandırıcıdır.Bu öyküler bir şiire yaslandırılarak sunulursa daha da kolay okunur.
Söz Söyleyen’in Kendisine Söz Söylenen’e dönük açıklamalarında kimileyin yaptıkları,düşündükleri,yedikleri,içtikleri hatta yaşamının ayrıntısında giz olarak kalan sayfaları ,yolculukları,gitmeleri/geri dnüşleri,sevdaları….yaratıcı bir kalemin elinde pırlanta değerindedir. Belki de bu yüzden hep kahramanların öykülerini okur,diğerlerini anımsamayız.
Şiirin perdesine yansıyan gerçek rollerdir bunlar.
Birey, altüst oluşlarını bu denli sahici anlatmayı kolay göze almaz .Geleceğin geçmişte saklı olduğunu ya da geçmiş üzerinden yeni bir gelecek kurmanın kaçınılmazlığı bu çetrefilli kapalılığın dışa vurulmasını kaçınılmaz kılabilir.
Şiir atölyesinden yetkin bir lirik daha şekillendirerek okurlarının karşısına çıkıyor Değerli ÖZEREN ve ‘ henüz yolun bitmediğini’ vurgulamak istiyor bana göre.
Öykü lezzetinde sunulan bu şiirde yaşam hakkında düşündüren ,okurunu gerilimli ve heyecanlı yaşanmışlıkların çağrıştırdıklarına yönelten ve hatta kendisine güzel yarınlar vaat eden bir yüzleşme dikkatimi çekti.
İki arada kalmışlığın ve göçün endişe olmaktan nasıl kurtarıldığını ve umudun yarınlarda nasıl olabileceğini kavramak isteyenler bu şiirden ders almalıdırlar.
Okumak bir emektir.Bu şiir okumaya değiyordu.
Değerli ÖZEREN’i içtenlikle tebrikliyorum.
Nicelerine.Erdemle.
Saç teli neden üç boğum örülür bilmem. Her boğum değişik bir anlam ya da dönemi mi anlatır.istemem Dorya'nın yerinde olmayı.Çünkü bilmiyorum okumayı ve de yazmayı. Kutluyorum Değerli Üstadem.
Naime hocamın kaleminde yürek burkan yoksulluk içinde geçen fakat bir o kadar değerli hatıralarla dolu yılların hikayesini okudum. Kaleminiz daim olsun öğretmenim. saygımla...
'gitmeler
hep özlemlere gebeydi kalanda
sınandı özlemin gücü
umarsız sancıların tuzağında
sevdanın örsünde dövülürken yürekler
çifte su verildi acıya
çelikleşti
kurşun bile işlemez oldu sonunda…'
Hep bir şeylere gebe değil mi zaten gitmelerle yol alan özlemler hayat yolunda; biter bitmez ama hep vardır vuslat, işin ucundaki umutlara... Olgunlaştırır umutlar zira, şairemize, 'umarsız sancıların tuzağında
sevdanın örsünde dövülürken yürekler
çifte su verildi acıya
çelikleşti
kurşun bile işlemez oldu sonunda…' yaşam yolları kadar, sevda yollarını beklemeler. Ve yolun sonu gelir bir hengame içinde, sonunda Dorya'yı beklerken... Duyarlı ve etkili bir sevda şiiriydi, yürekten kutlarım Naime Hanım, sevgi ve saygılarımla esen kalın. Mutluluklar sizinle olsun.
Bu şiir ile ilgili 74 tane yorum bulunmakta