Ömür dediğim…..Yaşam prangası
Yaşım sekiz miydi dokuz mu?
Elimde simit tepsisi, bir liraya üç mahalle gezisi,
Kırk simitte 10 lira kâr’ı vardı günlüğün,
Mahalle camisi kuran eğitimi, din dersi,
Bu sefer ayaklı ciklet ve tereyağlı tezgah tepsisi,
Çekirdek dolu tenekeyi unutmamak lazım,
Yaşadı bu baş tepsi altında narinvücutta hepsi.
Bilye oynarken kalecilik yaparken çatlardı ellerin üstü,
Bazen olurdum bakkalın çırağı, bazen manavın yamağı,
Ses mi oo çok güzel camide müezzin, sokakta mı
Hatırlatır şu an “tazeeeesimiiitvarrrr”Seçmecebunlarrrrr”
“haydiannnaaaakuzuusuuu”gel abi gelllll buraya geeell” sesi.
Savaş başlamıştı hayatla; yaş daha henüz onikisi..
Evde havlu kenarı, oto koltuk kılıf dikişine yardım ederdim ablama,
Tuğla indirir, çimento yüklerdim kamyoneti olan babamla,
Sevdim mi bilmiyorum platonik aşkla bilmem kaç kızı,
Sazı elime aldığımda yaşım daha henüz yine daha onikisi…
Evde sokakta “ana kuzusu” hapisteyken babam ben “ evin direği”.
Dolaştı bir ömür hem ananın hem babanın yüreği.
Sevgiye sevgiliye kapatılan kapılar kapandıkça yüzüme,
Sınav eğitim üniversite maddi sıkıntı diyordu benliğim banane!
Askerliğin dersi, hayat okulunun başlaması bir işyeri,
Hayat dersi de veren ablaydı on beş yaş büyük biri.
Güler mi diye başlayan memuriyetin başlangıcı,
Takibat mı tahribat mı servisin olmuştum baş tacı.
Kendini beğendirmek için yaparken binbir şaklabanlık,
Evlendim verdiler içişleri bakanlığına bağlı bir bakanlık.
Ne huzurla başladı ne huzursuzdu yaşam kavgası,
Yüzüm sivilceli buğday, başım saçsız Harran ovası.
Çocuk dedik güldürür yüzümüzü bizi yapar kral,
O ‘da kadersiz doğmuş hayata küsmüştü bu ne hal.
Kaderi düğümleyen koskoca bir yıl kanserli anama,
Anamın ölümünü süsleyen müteşekkirdim canım kızıma.
Koşturmaca geçerken herkes gibi ömür dediğim,
En çok kuru fasulye pilavdı haftada bir yediğim.
Tutumlu ol para biriktir al-sat yap işlet devret hayatı,
Bazen nar gibi dağınık, bazen kuşburnu marmelatı.
Haberi vardı bu canın haberi yoktu tüm cananın ölümden,
Güya, ne kimse hayır gördü ne kimseye hayrım oldu benden.
Geçti yirmibeşyıl benden benim taa içimden, derinden,
Hayat bir şey vermemişti ne de almıştı beni benden.
Döndüğümde bakıyordum geriye, ne vardı ne yoktu diye,
Göremedim koskoca “elli yıl” geçmişti yaşam kavgası ölesiye.
Yaşam kazanmıştı ben ise kaybetmiştim bu kavgayı.
Alasım geldi üç metre kefen ile bir buçuk metre arsayı
Kaybetmiştim artık yaşam kavgasını,
Elli yıl fark etmemişim hayat prangasını….
Bekir Alkan
Kayıt Tarihi : 24.10.2018 09:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!