Su Eda Gümüş - Ömrüm Ölüme Yakın Duruyor ...

Su Eda Gümüş
66

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Gün be gün soğuyorum senden. İçimdeki öfke yavaş yavaş su üstüne çıkıyor. Bazen hiç olmadık anda bir sızı hissediyorum içimde. Günün herhangi bir saati çıkıp geliyorsun içimden bir rüzgar gibi geçiyorsun. Hemen hatırlatıyor öfkem bir tokat gibi vuruyor özleminle sızlayan yüreğime tüm yaptıklarını. Biraz sendeliyor, bir gel-git yaşanıyor en hırçınından. Kış ortasında kayalara hızlıca vuran dalgalar özlemin oluyor, yıpratıyor ayakta durmaya çalışan kalbimi. Bazen duruluyor ışıl ışıl sıcacık mavi bir su oluyor, okşuyor usuldan ağlayan yüreğimi. Gözlerimi sıkıca kapatıyor en kapanmaz yaranın yazıldığı sayfaların elleri, maviliğinde bir daha kaybolursam, parlaklığınla gözlerimi kamaştırırsan ve yine sularının serinliğine kayalıklardan kendimi bırakırsam korkusuyla. Bazen yanaklarıma dokunuyor rüzgar en yumuşak elleriyle, sen misin diye soruyorum ve sorduğuma pişman ediyor beni içimde miras bıraktığın can kırıklarım. En sivri yanlarıyla tüm sözlerini çağırıyor aklım. Bir kısacık mutluluk ziyaretine bile izin vermiyor artık ben de bıraktıkların. Günlerin birbirine benzer geçmesi artık olağan, gökkuşağını açmıyor düşlerim, geceleri yıldızlar düşmüyor evimin çatısına, gündüzleri güneş girmiyor perdelerimin hep çekili olduğu odama. Hiçbir duygu fırtınası artık esip uçurmuyor yüreğimi uçurup ta bulutlara yoldaş etmiyor beni. Bazen delicesine bulutları özlüyorum, maviliğin içindeki parlak yumuşak huzur veren evimi. Ne zaman bir özlem uyansa yüreğimde ne zaman çılgınca özgürlüğü çağırsa ruhum ne zaman beni sarmalayan bu zincirlerden sıkılsa vücudum bir nefes bir soluk kısacık bir rüyayla kısacık bir mutluluk tatmak istesem her neredesinde saklıyorsa aklım çıkarıp kılıç gibi afsız keskin anılarımı indiriyor acımasızca. Belki de haklı beklide beni senden korumaya çalışması boş yere değil. Ama ne kadar söylesem de anlatamıyorum ona. Beni artık senden korumasına, kanatlarını üzerime açmasına gerek yok. Seni öylesi uzaklara gönderdim ki o topraklardan bu yana dönüş biletin yok. Sadece zaman zaman mutlu olduğum hatıraları anmak isteği benimkisi. Bir hayal perdesinde bir filmi izlemek gibi. Kısa ama içinde kendini bulmaktan mutluluk duyduğun bir filmi tekrar, tekrar izleme isteği. Bir film kadar birkaç kısa saat ne saati dakikaya bile izin vermiyor tekrar içimin böylesine yanmasına dayanamayan diğer yanım. Ve galiba bu yüzden bu öfkeyi söndürmek için uğraşmıyorum. Sana bir daha yenilmemek adına öfkemi söndürmeyecek tüm anıları çağırıp ona katık ediyorlar her gün biraz daha fazlasını bularak. Oysa her gün biraz daha katık bulmakları onları bu kadar mutlu ederken beni biraz daha eksiltiyor. Eksildikçe tükeniyor, tükendikçe senden kopuyorum. Bu eksilme gün be gün sonuma yaklaştırıyor beni. Sen bende tükendikçe geriye benden ne kalacak ki.

Tamamını Oku