Bir kere halimi sordun mu benim
Kalbime habersiz girdin sadece
Yedi kat ellerden farkın ne senin
Uzaktan uzağa gördün sadece
Kör olsun bu aşkın gözü kör olsun
Elimde, sükûtun nabzını dinle,
Dinle de gönlümü alıver gitsin!
Saçlarımdan tutup, kor gözlerinle,
Yaşlı gözlerime dalıver gitsin!
Yürü, gölgen seni uğurlamakta,
Sen çok zalim bir kadınsın
Aşkın büyüsünü bozdun sen
Sevdiğini can evinden vurdun sen
Yıllar sonra bir gün karşılaşırsak
Boynunu büküp geçme olur mu
Ümitsiz olup bir gün ayrılırsak dahi
Bir tesadüfmüydü ne o gece tanışmak,
Ve gecenin karanlığında aydınlığı yaşamak
Kalemim durmak bilmiyor boyna yazıyor
Ayrılık Zamanı
Düşünmeden aklına geleni yazıyor,
Ama ona yazdıranlar için yazıyor,
Sen geldin yine aklıma İstanbul
Gözlerimden bir bir geçerken Osmanlı
Nasılda karşılamıştın Mehmed'imi
Ona Fatih ünvanını vererek...
Adını altın harflerle yazmıştın
Aynalar, bakmayın yüzüme dik dik;
İşte yakalandık, kelepçelendik!
Çıktınız umulmaz anda karşıma,
Eylül! ..
Ne bir mevsim,
Ne bir ay!
Bambaşka bir hayal.
Bu gönlün yeni mimarı.
Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Yıldızlar aydınlatırdı gökyüzünü,
Ruhundaki ilahi ışıklarla...
Ve gözlerin;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!