Hayat, anlamlıdır.
Hayatı anlamsızlıkla tanımlamak, hayatın anlamına ulaşamamanın itirafından öte bir değer taşımaz.
Yaşantımız, hayatı anlamlandırmadaki isabetimizin göstergesidir.
Toroslardan
Dağ çiçekleri getireceğim sana
Karadeniz yaylalarından
Çiğdemler toplayacağım
Anadolunun bahçelerinden
Leylâklarla dolduracağım eteğini
Ben senin siyah saçlarına âşığım
Dâimâ gülen gözlerine âşığım
Söyletme beni daha fazla ey güzel
Hem bedenine, hem rûhuna âşığım
Kalbimin dehlizlerine kadar dolan aşk
Damarlarımda adını haykırarak dolaşan çığlık
İçimde durmadan, hiç durmadan büyüyen özlem
Rotası umûda çevrili seferin yılmaz yolcusu ben
Ama
Âh çâresizlik!
Manda yuvayı yaptı söğüt dalına
Deve hendeği geçti düştü yoluna
Günler, haftalar, aylar geçti uğruna
Sen beni bir türlü anlayamadın
Ağaç dalını anlar dedi bilenler
Seni görmek
Mutluluğu tutmak avucumda
Kanat çırpmak aşka, umut yolculuğunda
Işıldamak, ateş böceği misâli
Yüreğimi yüreğine vurup çağıldamak
Sensinya
Adını dilimde, tekrar ede ede sevdim
Yüzünü gözümde, hayâl ede ede sevdim
Her neyin varsa, onlarınla geldin üstüme
Kendimi sevgine, esir ede ede sevdim
Ateşin kaynattı, gönlüm taşa taşa sevdim
Yolunun yılmayan yolcusuyum ben
Aşkının sızmayan sarhoşuyum ben
Özünün dinmeyen meftûnuyum ben
Benden daha seven var mıdır söyle?
Gün oldu gözyaşım sel olup aktı
Benim memleketim toprak
Seninki toprak
Onunki toprak
Bizim memleketimiz toprak
Topraktan geldik
Gideceğimiz yer toprak
Önce yangın çıkarmalı
Sonra itfaiyeci olmalıyım
Ve hiç değilse, her bir yangında seni
Kendime bir kez daha bağlamalıyım
Seni, nokta, nokta
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!