Acılarım bile sömürülmüş,
aslım yok…
Suretim geceye rehin.
Ben sana tutkun, hayat bana pusuda.
İnleyen gecelerim göremez yılgın şafağı,
kayan yıldızlar gelir düşer duygularımın kuytularına.
BABAMDAN MEKTUP 10.02.2006
Merhaba Oğul, Can Oğul; 02.23
Aranızdan ayrılalı hayli zaman oldu.
Görüyorum ki yaralısın,yıkılmışsın.
Oğul,Can Oğul,
GÜL MEVSİMLERİ
Bugün Akdeniz dalgın,
ben sana hasret.
Akdeniz sana coşkun, sana doygun.
Güllerin güldüğü mevsimde tanımıştım seni,
İLK
Güne inat, güneşe inat
yol almıştı üç kafadar
buğulu alemin enginlerine.
Coşkundular, deliydiler.
Cıvıl cıvıldı kanları.
Hadi Türk genci at üzerinden ölü toprağını.
Bir bak etrafına?
Neler oluyor çevrende?
Sözde Ermeni tasarısı,
İsrail’in Lübnan saldırısı,
Ermenek’e kar yağıyor,
benim düşlerime kurşun.
Ah İlay
solan bir gülün yaprağına astım sensizliği.
Yollarına ektiğim umut tanecikleri çığlık çığlığa yüreğim misali.
Taa Ural’dan Altay’dan inen rüzgarın ılıklığıyla
Taa Hazar’dan Tanrı dağlarından doğan güneşin aydınlığıyla
Sana bir gün Türk’ün imanıyla
Sana bir gün gönlümün en ücrasında sakladığım duygularla,
babamdan kalma mavzerin namlusunda geleceğim.
Sen,
uğruna güneşin alnına kara yazmalar bağladığımsın
Sen,
Ferhat’a dağları deldiren, Mecnun’u çöle salansın.
Sen,
bülbülleri inletip, yaralarını su yüzüne çıkaransın.
Benim hiç kardeşim olmadı yardımına koşacağım
Bana abi diyecek.
Tozlu yollarda koşup,
üstü başı çamur içinde eve boynu bükük dönen kardeşim.
Televizyon yüzünden kavga edip gönlünü alacağım.
Elinden tutup horozlu şekercinin peşinden koşacağım
ÇA-RE-SİZ-LİK
Bu şiir senin şiirin İlay.
Bu şiir çaresizliğin şiiri.
Aşkın, kavuşamamanın,çaresizliğin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!