bir kardelen gibi açtın
zemheri kışları yaşayan kalbimde.
bir gonca güldün
çöllere dönmüş yüreğimde.
bir güneş gibi doğdun,
perdeleri açtığımda
bir uçurumun kenarındayken hayatım,
ölümü özlüyorum hesapsızca.
ne olacağımı,
nereye gideceğimi bilmeden,
ölümün sıcak nefesi ensemdeyken,
hayaller kuruyorum düş penceresinin ardından.
bilmiyorum seni kaçıncı kez yazdığımı.
umutsuzluğumdan;
kaç kez yazıp yazıp yıttığımı,
kaç kez masayı yumruklardığımı,
kaç kez duvarlara vurduğumu kafamı
ve çölleri ıslatırcasına döktüğümü göz yaşlarımı.
hızına yetişemediğim hayallerim var benim
ve sebebini bilmediğim sevinçlerim.
mutluluğu aramıyorum uzaklarda,
efsane aşklardaki genç kızların bakışlarıyla körelen ufuklarda.
zaten mutluluk;
benim hep yanıbaşımda.
bir zamanlar anlam veremediğim şarkılar,
şimdi sigarama eşlik ediyor.
güneşin batışındaki kızıllık,
kor olup yüreğimi yakıyor.
göğsümü gererek savaştığım yenilgiler,
ilmek ilmek kaderimi dokuyor.
bugün ankara'da sabahtı.
hava sıcak, mevsim bahardı.
güneş tebessüm atıyordu pencereme.
yeşil yapraklar vardı yol kenarındaki ağaçlarda,
yeryüzünü süsleyen.
insanlar vardı etrafımda,
güneş, gittiğini fısıldadı bana doğarken.
unuttuğun bir şeyler var bende kalan.
gittiğini fısıldadı güneş, bana doğarken.
baktım ki;
gitmişsin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!