Bembeyaz bir mâtem çöktü dağlara
O büyük hoş sedâ çekildi bugün
Yetim gibi baktım ''dağlar dağlara''
Bağrıma bir hançer sokuldu bugün
Hayat; gamsız, dertsiz, kedersiz olmaz
BİR KAZA SONUCU,BİR ÖĞRENCİMİN YARALANDIĞINI DUYDUĞUMDA HİSSETTİKLERİM
Kazânın pençesi vurdu dediler
Ayakta duracak hâl bulamadım
Yaralı kuş olup uçtu dediler
Şaşırdım,gidecek yol bulamadım.
Gözü kara ettin ey kara gözlüm
Bana mahzun mahzun baktın da gittin
Ay mısın güneş mi ey melek yüzlüm?
Gözümden yaş olup aktın da gittin
Yolun düzü varken eğrisi niye
Leblerinden süzülen kevsere kurbân olurum
Kanlı çeşmimle güzel hep sana hayrân olurum
Ravza-i pâka varan derde devâsın buluyor
Tek o gülzâra varam bülbül-i nâlân olurum
Çeşmini gördüm siyahtır başka gûna benzemez
Öyle teshîr eyledi göz kim füsûna benzemez
Tâ feleklerden gelen yârim sükûtum duymuyor
Dalgınım hem durgunum kim bu sükûna benzemez
Hârı vurdun bağrıma kim ağlamak kârım bugün
Kıpkızıl ettin gül ü gül-zâr gül yârım bugün
Gülle setretmiş gül-i ruhsârını ol gülnihâl
Ağladım gül-gûna döndü çeşm ü dîdârım bugün
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!