Hayat bu..
Gün gelir alnının ortasına sıkasın gelir tüm şarjörü
An olur hatırını sayarsın yüreğinden gidenlerin
Saymakla bitmez onlar için keçisi olduğun tövbelerin
Ve bir ana ve bir baba duasıdır ellerinde hissettiğin..
şeref ve namus insanlara bahşedilen en nadide hazinelerden biridir,
imanla başlar,
sonradan kazanılan bir değer değildir,
muhafaza edersen soy ağacın yeşerir,
kaybedersen sarartırsın yapraklarını
o nedenle bazı insanların üzerine kar yerine
Doğumdan ölüme giden yolda bir tek saniyesini bile hak etmeyen varlıklarla
her nesneyi kabullendik,çok vakit harcadık,dönüşü olmayan kilometreler
katettik bomboş sokaklarda,kah bir özge düş gördük aslı yıpranmış uykularda,
kah beraber yürüdük binlerce basamak aralıklarında,anlayamadık avuç içlerimizden
eksik olmayan duaları,uslanmadık sonraları,bir tek umuda binlerce akitti
beynimizden geçen,fark ettiğimizde yıkık bir kentti artık elimizde kalan,
binlerce baki düşün saltanatından cihanın,birde yokluğunu düşün varlığında dünyanın..
Anadolu kıyılarında sensizliği perçinleyen bir tan vakti
Marmaradan karadenize diz çök der gibi hezeyanın
Gölgeler uçurtmaları çoktan terketti
Sere serpe gökyüzündeki çiğ taneleri
Avuntular,kehkeşanlar,hüzünler,tebessümler yer ile yeksan olunca
Bir tan vakti yeşerir derdi sükuneti serapların
Sevgili...
Adanışına mahpus minnacık gözlerimde, sen diye kocaman bir serzeniş vardı ya hani,
geceyi mest eden cümlelerinde,bir tepecik vadisinden reyhan kokan bir sahur vakti,
bir erzincan yeşerirdi sukutundan,mavi bir düş olurdu vazgeçemediğim sancılarım,
ben yine nakış nakış arz ederken gözlerini,iki kaşın arasına tutunamadığım ne varsa senden gayrı,
bırakma derdim içimden,ama hep bir dua nazarındaydı kimselerin bilmediği özlemlerim,
Senden gidişimin ertesinde can aradım kop dağının soluğunda,
Oysa tek bir nefesin yeterdi bendeki sızıya,
Ellerimle yozlaşıp sürgün yazdım ziganaya,
Şimdi mi? ..
Şifa bekleyen deruni dua yım minnacık gözlerinde,
Uluorta bakışının bekçisiyim sotelerde,
Şimdilerde nereye baksam kara kış,
Sonrası...
Sonbaharı beklemeden daha çocuk,celladına aşık...
Sevgili..
Uğruna! , Mevcudatta ne varsa yak içimi,Yak ki..
En masum tebessümünle dolsun yüreğim..
Gri gölgelerin tılsımında sana dair bir ben çıkmaz ama,
Kirli sakallı bir maziden,yokluğunun en hazan asrına,
Bir kaç hıçkırıklı sükutumla,sen diye arındır beni...
Sakın geri dönmeyi düşünme,
Sakın kirletmeye çalışma yüreğimi,
Bıraktım bendeki çamurlaşmış bedenini,
Gidişini bile hatırlamayan ben,
Dönüşündeki kahbelikte ne iz sarsın,
Sütü bozuk bir neslin kökü sende kalsın..
ruhumun nazımı...gönlümün ümidisin...