Ebedi hayata göçüp gidiyorum.
Seni kendim gibi kimsesiz bırakıyorum.
Madem ki beni unutup ellere varıyorsun.
Ardından döktüğüm yaşlara lanetler okuyorum.
Elimdeki son sigarayı şerefine içiyorum.
Bir ayağımız çukurda yaşlandık hepimiz.
Deli dolu yıllar mazide kaldı.
Unuttuk, unutulduk hepimiz.
Hatıralarımız mazide kaldı.
Acı, mutluluk ve aşklarımız,
Yine karanlık ve sessiz hem de yalnızım.
Sensiz durmadan ağlayasım geliyor.
Yine yorgun, bitkin ve uykusuzum.
Sabahlara dek yakarasım geliyor.
Gözlerimde yaş, ruhumda telaş.
Özlemim sana!
Ey, bahar gözlü sevgilim.
Zamana meydan okuşum,
Senin için.
Lale, gonca gül,
Lanet olsun, yine düştün aklıma,
Sen yoksun, bağrıma taş basıyorum.
Günler uzun, oysa hayat çok kısa,
Çok az kaldı, son durağa varıyorum.
Mutluluk, sevgi, aşk... Hepsi birer kaçak.
Bir gün bırakıp gidersen;
İsmini yazacağım toprağa, gözyaşlarımla.
Bir gün bırakıp gidersen;
Lanetler okuyacağım.
Kadere, acıya ve sensizliğe...
Saat on iki oluyor.
Benim mesaim başlıyor.
Sessiz geceler, kalemim, kağıdım ve ben başbaşayız.
Beni onlar anlıyor,
Onları da ben...
Bırak aksın zaman, geçsin seneler.
Nerde seni seviyorum diyenler?
Gözlerim buğulanıyor, ağlamak istiyorum.
İtiraf ediyorum, seni çok seviyorum.
Bulutlara anlattım, sana olan aşkımı.
Sen gidiyorsun.
Bafa ardından bakakalıyor.
Sen gidiyorsun.
Bafa ardından ağlıyor.
Nasıl ağlamasın ki;
Bafa 'yetim' kalıyor.
Bir gün güneş batıdan doğarsa,
Bir gün kanımın son damlası akarsa,
Bir gün Mecnun Leyla'yı unutursa,
Bir gün kıyamet gelip çatarsa,
İşte o zaman bile adını haykıracağım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!