İki metrekare mermer bir masa
Her adım da ona yaklaşıyoruz
Onun üzerinde tahta bir kasa
Her adım da ona yaklaşıyoruz
Toplu halde değil tek tek arayla
Herkesi bir seven bulunur elbet
Bunca yıldan sonra bekarız niye
yolumuza onca ölenler varken
Biz hep yükseklere bakarız niye
Başımız üstüne ricası emri
Yıllardır ayrı olsam da senden
Yinede dogdugum yöresin zara
Hasretin durmadan kanıyor benden
Bagrımda dinmeyen yarasın zara
Hoşnut idim yazından ve güzünden
Sevdalı insanlara ediyorum hep gıpta
Sen yoksun ya yanımda ümitlerim hep dipte
Şu derdimin dermanı ne büyüde ne tıpta
Ya dön bana güzelim ya da şu boynum ipte
Böyle gitmek olmaz ki deli gibi sevipte
Beni gözden çıkardıysan yıllardan sonra
Bir saniye bekleme kal demem çek git
Ne yapar ne ederim sana ne sorma
Şu gönlümü al demem al demem çek git
Haksız olan sensin her şey aleni
Deva senle gelsin dert senle gelsin
Senle gelen hayra şere aşıgım
Sevda ise sevmek aşk ise sevmek
Ben sana tam yüzbin kere aşığım
Hilal kaşına kara gözüne
Ömrüm ölüm burçlarında
Hayatım avuçlarında
İster öldür ister güldür
Doktoru sensin
Ne olacak benim halim
Yükselen sivasımın parlak yıldızı
Karların içinden kayıpta gittin
İçimize bıraktın derin bir sızı
Alperenleri yetim koyupta gittin
Yiğitlerin şehrindeki son yigidoydun
İmparator olsamda kainata aleme
Amelelik yaparım bilgi için alime
O bilgi ki gerekli ekmek gibi su gibi
Bilgili olan asla muhtaç olmaz zalime
Bu hasreti sevgilim uzattıkça uzattın
Şu tatlı hayatıma sen bir avuç
Tuz kattın
Derman olmadın derdime
Layık olmadın sevgime
O evlilik defterine




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!