Ömer Lütfü Kalender Şiirleri - Şair Ömer ...

Büyümek, yaşı var mıdır? Çok incitir mi? hayatı öğretmek için bazen. Şiirler yazılır, besteler yapılır Kim hissedebilir ateş düştüğünde yakılan bir sigaranın dumanının hasret koktuğunu.. Yalnız içilen rakı gibi acıtır bazen İnsanın boğazında düğümlenip kalır. Bir sağa,bir sola dönüp uykusuz kalmak.. Bazen bir kokuya tutunup kalırsın İnandığın tüm değerler kadar güçlü Anne kucağı kadar huzurlu ve şefkatli gelir tutunduğun dal sana.. Sevginin imtihanı hasretin darağacı kadar soğuk Kilometrelerce uzak karlı dağlar gibi çetin, Okyanuslar kadar derin ve bazen bir merhaba kadar Basit, ürkek ve anlamlıdır. Umut duyduğun bir şarkıda gizlidir belki! Belki de unutamadığın bir çift gözde. Benim kudretim soyadımda gizlidir, Hayaller insanların özel mülküdür. Darağacına da assalar değişmeyen yıkılmayan bir olgudur AŞK tıpkı değişmeyen gözler gibi... Ufuk can KALENDER

Anladım ki, her şey yalan
Malı,mülkü ettik talan
Bu dünyada baki kalan
hoş sedaymış veselam.

Gönlüm korkmadan içine almış bu sevdayı Ya ben körüm,yada göremdim sevdayı Ama kör değilim...! Görüyorum,güneşi,ileriyi,ayı Oklar her an hazır Boşuna mı çektim ben bu yayı? Boşuna mı başım dönüyor? İçmedim ki, dönsün başım. Kıt kannat geçinen bir insanım Aşktan başka yok maaşım Ay sonunu aşkla geçiniyorum. Açlık,susuzluk nedir bilmem ihtiyacım da yok hani.... Paradan yana fakirim, yok inkarım. Ama... Aşktan yana çok,çok zenginim. Beni aşka salan dilbere... SALAM OLSUN. Ömer lütfü kalender 22.05.2012

ADRESİM;
Sana yakınlığım bir mekyup mesafesi,a canım
duygu yüklü kervanın başıyım ben.
hasretinden ölsemde ağzımdan dökülür hep sen,hep sen
sen seni aratma,birde sen ara....
çok uzak değilim adresim zarfta

Atma beni ateşe,
Narınla yanmışım ben.
Kalmadı yanacak tenim,
küle bulanmışım ben
Hak aşkına at ateşe,
canlansın ruhi külüm

Sabah rüzgarı gibi serindir ask
Yaşadığını hatırlatır insana
Hasret kaldığın martı seslerini
Bulutların ardından çıkan güneş kapatır bazen...
Kimi yol boyunca yürür
kimi üşür, bazen düşünür

Cahille bir nebze ömür geçirmem

Tasından dostuma su da içirmem

Cahil minderinde, biz kalsak çulsuz

Bu şehirde

Yalan içinde gerçekler, gerçek içinde yalanlar gizlidir bu şehirde
Bu şehirde ensesi kalın, karnı şiş.
Bu şehirde çıkmaz sokağın yetimleri oturur
Bakan gözlerden gizli, görünmez kazalara müstahak

Tek zayıf yönüm
seni kıble etmekti.
Şimdi buldum kıblemi,
sen arkamda kaldın.
Ben yürürken güneşe doğru,
sen gölgemde kaldın.

Merhametine sığınmaya gelmedim buna inan.
Merhametin kırbaçıyım ben.
Ben bu akşam posta koydum aşklara,
Kapı çalmam, suçum gönülerde misafır olmak
Kalbin mültecisiyim...! yok gidecek başka yerim
Sığındım sana, sakın atma yabana.