Elbet,
Gün doğar.
Elbet,
Gün batar.
Ruh,
Sonsuz iklimin hayat bucağında,
Masum bir yürek,
Bir kelepçe,
Kelepçe içinde bir çift bilek,
Elinde kalem kelepçeler içinde,
Yazar şu feleğe kahredince,
Günler yıl olur,
İlknur'uma...
İsmin nur senin,
Bir ışık paresi gibi beyaz.
İsmin nur senin,
Coşkun ırmaklar gibi berrak.
Ey Filistin!
Gözyaşının boğduğu,
Çığlıkların yıktığı ülke...
Sen arz-ı mev'ud'un yetim çocuğu,
Hz.Süleyman ağlıyor sana,
Ben mazlumum,sen zalim;
Çıkacak bir gün ahım,
Gökler,denizler şahit;
Allaha arzuhalim.
Manasız bir yaşamın kıyısında duruyor bedenim,
Bir gamzelik rüzgarla ayrılacak ruhumdan;
Kalmasa da dünyada hiç sevenim,
Elbet bulunur tutacak tabutumdan...
İsmin buz tutmuş dudaklarımda,
Bir ateş ver,çöz beni;
Sevdan yüreğime müebbet girmiş,
Ferman verdim,vur beni.
Gökyüzünün tüm yıldızlarını
Serptin üstüme,
Artık umman kadar büyüğüm.
İfrite satttım tüm günahlarımı,
Sana geliyorum tertemiz.
Kırık bir aynada göründü yüzüm,
Yarısı var,yarısı yok.
İnsanları anlamak ne mümkün,
kötülüğü çok iyiliği yok...
Sonsuz karanlık,sessiz çığlık,
Kayboldu yoklukta varlık...
Ağaçlar,evler,gökler,
Sessizliğe gömüldü birer birer
Ve sonra yine;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!