Sormayın künyemi,kimim ve neyim
Tepeden tırnağa afyonluyum ben.
Tarihle bezenen bir efsaneyim
Tepeden tırnağa afyonluyum ben.
Kalenin burcunda,haşhaş izinde
Müjde dağlarından bir haber geldi;
Sıratı kolayca geçtin ŞÜKRÜ Bey,
Kader yine çalışanı dost bildi,
Yine sorumluluğu seçtin ŞÜKRÜ BEy
Daha Güzel yerler hakkındır senin
Tarih dile gelmiş belli halinden
Minyatürler gibi dizil afyon'um
Seven anlar memleketin dilinde
Yavaş yavaş gönle süzül afyon'um
Kalesi maziden izler taşıyor
Yorgun kıyılarıma demir atma ne olur
Bir heyecan kalmadı,durgun akan sularda
Mutsuz yıllar üstüne sakın yatma ne olur
Bugünlerde çok tuhaf bir şey var duygularda
Günler şaşırdı Ay'ı koşa koşa peşinden
Boğuldum yanlızlığında;
Bu şehrin caddelerinde
Geceler sırdaşım oldu
Bu şehrin caddelerinde
Yıldızlar elimden tuttu
Matem bize yakışmaz,
Hepimiz Çalışalım.
Heryerde tedbir alıp,
Depreme alışalım
Umudumuz sönmesin,
Erozyana uğramışsa;
Sorumluluk taşınmalı,
Aldığım her nefes gibi,
Güzel Türkçem Yaşamalı.
Yunup,arınalım kirden
Hasreti tanıdım senin sayende;
Geçen günlerimiz boşaymış meğer,
Hatıralar dile gelip konuşsa,
Seni sevmek büyük hataymış meğer
Kaybettim kendimi sisler içinde
Sevginin sesinde huzur bulmuşum
Dertlerden ev olsa kabul edemem.
Dostluğı ömrüme çare bilmişim
Nankör ekmek bölse,kabul edemem
Uğraşamam gönül cücesi ile
Bir yanda sevdiğimiz,bir yanda huzur;
Şu fani dünyada neyimiz eksik?
Yüreğim emrinde her zaman hazır.
Yıllanmış sevdada neyimiz eksik?
Gölge düşmüş gibi aşkı yorarsın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!