Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
tek kelimeyle mükemmel
Selam ve sevgilerimle
Hz. Ömer'in Valisi
Vali olarak seçmiş, Mü’minlerin emiri
Humus’a tayin etti Said ibni Amiri
Uzun zaman geçmeden, Humustan heyet gelmiş
Hazreti Ömer bunu kendine fırsat bilmiş
Humusta fakir var mı, dedi yazın göreyim
Mü’minlerin malından, Size zekât vereyim
Yazdılar isimleri Amir en başta imiş
Hazreti Ömer şaşmış, bu Amir kimdir demiş
Dediler valimizdir, evinde ateş yanmaz
En fakirimiz odur, ancak derdini anmaz
Ömer bunu duyunca, hünkür hünkür ağladı
Bir kese altın verdi, keseyi sık bağladı
Dedi ona veriniz, Ömer yolladı deyin
Kendi öz malımdandır, sadakadır demeyin
Humusa gelir gelmez, altınları verdiler
Bunlar ona iki yıl yeter artar dediler
Amir keseyi açtı, “İnna lillâh” demişti
Hanımı duymuş, korkmuş, hoşuna gitmemişti
Dedi ey Amir ne var, halife mi ölmüştür
Yok dedi, bundan daha büyük olay olmuştur
Hanımı der valisin ondan kurtulman gerek
Bunu demiş paradan hiç, bir şey bilmeyerek
Amir der ey hanımım müsaade edersen
Kurtulmam kolay olur, sen bana kurtul dersen
Dağıttı fakirlere O gece paraları
Hanımı bilmiyordu hoş kaldı araları
Bir müddet zaman sonra, Ömer bin Hattab geldi
Tahkık için gelmişti, ziyareti özeldi
Halkını toplayarak, valilerinden sordu
Öven övmüş velakin, şikayet etmek zordu
Hazreti Ömer emin Amir’i biliyordu
Ancak halk halife’ye üç suçu var diyordu
Ömer hemen valiyi çağırtmıştı yanına
Halktan duyup azletmek yakışmazdı şanına
Dedi ki anlatınız, nedir şikayetiniz
İşte valiniz burda üç suçu var dediniz
Dediler bir vakit var, dönüpte bize bakmaz
Kuşluk vaktine kadar, insan içine çıkmaz
Mü’minlerin emiri, hemen Said’e baktı
Şikayet karşısında, cevap vermesi Haktı
Said dedi ben bunu söylemek istemezdim
Emir vermese idin, hiç kimseye demezdim
Hizmetçim yok ben evde, hamur mayalıyorum
Ekmek piştikten sonra işime geliyorum
Sonra Ömer dedi ki: başka şikayet nedir?
Dediler gece bize, evi yasak hanedir
Akşam olduktan sonra evine kimse girmez
Evine varsak bile kimseye cevap vermez
Ömer valiye baktı, Vali dedi Vallahi,
Söylemek istemezdim, şahit tuttum Allah’ı
Onlara çalışırım, bütün gün akşama dek
Gece sabaha kadar, Allah’a kulluk gerek.
Ömer yine dedi ki: var mı başka şikayet
Sözleri çok tatlıydı, hâlden memnundu gayet
Dediler ayda bir gün, onu göremiyoruz
Valilik makamına, gelip giremiyoruz
Ömer dedi ki buna artık, ne diyeceksin
Gerekçen yoksa bil ki bedel ödeyeceksin
Vali der bundan başka, yoktur elbisem benim
Kirlenince yıkarım, çıplak kalıyor tenim
İşte o gün evimde, elbisemi yıkarım
Beklerim kuruyunca, içlerine çıkarım
Ömer bu işe ağlar, Allah’a hamdederek
Der ki böyle valinin elini öpmek gerek
____________________________
Ashabın hayatından, bu hikayeyi aldım
Okudum hayret ettim, düşüncelere daldım
Şimdi ki bürokratlar, okusun ibret alsın
Mikdat der bu şiirim, size hatıram kalsın
Mikdat Bal
Sevgili Kardeşim Hasan Yıldız:
Temenni ve dualarınıza iştirak ediyorum. Bu güzel şiir için teşekkür ederim.Şiirine ilk tam puan Tekirdağ'dan gelirken;
Tebrik ediyor başarılarınızın devamını diliyorum.
Her şey gönlünüzce olsun dileklerim ile;
Sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Dr. İrfan Yılmaz. - TEKİRDAĞ.
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta