Bir sıkıntı var taaa yüreğimin içinde
Arayış mı desem , İbrahimi bir biçimde
Sanki kara çarşaflı bir gecede
Yalnız, kimsesiz, sessiz ve garibim
Huzur evindeki biçare huzursuzlar
KILIÇ DARBELERİ
Ben benle yürürken derin düşünceli
Kim bilebilir aklımdan geçenleri?
Zihnimde en dostun apacı sözleri
Doğrar beni dilim dilim kılıç darbeleri
Tam ervah alemine ulaştım derken
Siz hiç başınızı kaldırıp
O berrak gökyüzüne baktınız mı?
Bir an için düşünceye dalıp
O muhteşem saflığa şaştınız mı?
Bir de şu yeryüzüne bakın
Ne geç ne erken demeyeceğim
Bekle beni ölüm, geleceğim
Bilirim her şey eksik kalacak
O vakit yer gök sessiz olacak
Tamam olan ne var ki zaten serde
Cansız varıyorum tez elden mabede
ORTA DURAK
Ben ne adamlar gördüm
Çamlar misali kalıbı düzgün
O adamlar ki,
Dertleri İslam gözleri üzgün
Ben ne aşıklar gördüm
Upuzuuun karanlık tünellerdeyim
Zaman kavramını yitirdim
Geçen her saatin
Al birini vur ötekine
Fizik kuralları alt üst
Yerçekimi yok artık
SAÇIMDAKİ AKLAR
Gözlerim hep ufuktan ümitli
Gönlüm şafaktan bir müjde bekler
Geceler bir sandıkta kilitli
Geçen her gün derdime dert ekler
Bilirim saçımda aklar gibi
Hayat denen meçhulden usandım artık
Görenler sormasın bana: Niçin suratın asık
Ne sorun ne söyleyim karışmayın bırakın
Surat benim kime ne asarsam da asarım
Dağılmış benliğim, tükenmiş gençliğim
URFA’LI ŞAİR NABİ
Ol Zahidin ismi Hazreti Yusuf’tan müsemma
Doğmuştu dünyaya Gaffar-zade Nabi Ruha ’da
Seyittir dedesi, babası ve dahi kendisi
Ben yeşili ormanda sevdim
Çayırda, çimende, ağaçta
Kah durgun, serin göllerde
Kah yârin yosun gözlerinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!