Şehidim;
Hikayelerle büyüdük,cenk meydanlarında kahramanlık destanları yazan ecdadımızla övündük. Bayrak ve sancak yere düşmesin diye şarktan garp’a kadar adaletle hükmeden şehit kanlarıyla sulanan bu toprakları vatan eyleyen nice kahramanların destanını okuduk. Biz 7 düvelde düşmana karşı kahramanlık gösterirken Aynı sofraya oturduğumuz doyanın bize düşman olduğu gerçekti.Bizim tarihimiz bu ve bunun gibi sayısız ihanetlerle dolu.Bundan 1000 sene evvel hangi niyetle geldiysek bu topraklara aynı niyet ve istikrarla devletimizin bekası milletimizin birlik ve beraberliğinin devamı için mücadele edeceğiz. Bu bedbaht insanlar bizden gibi gözüküp bizim gibi konuşup kutsal vatan toprağına göz dikecekleri aklımıza gelmezdi. Bizans oyunlarını okurduk kitaplarda bizden olan bizim gibi gözüken insan müsvettelerinin şeytanın dahi aklına gelmeyecek oyunlarla ülkeyi canım vatanı işgale kalkışabilecekleri akıllara bile gelmezdi.Tıpkı yaralı kartala sebebi hüznünü sorduklarında ve sen bunun gibi neler gördün,bir ok yarası mı seni yıldıracak dediklerinde kartalın cevabında gizlenmişti ahvalimiz.Hani demişti ya kartal ben yaralandığıma üzülmüyorum ama beni vuran okun arkasındaki tüy kardeşime aitti. İşte budur 15 temmuz trajedimiz…
15 temmuz gecesi tüm şer odaklarının birleşmesiyle birlikte kahraman Türk milletine esaret prangasını vurmak istediler. Topla tüfekle uçakla bir savaşta hangi savaş aleti varsa onunla geliyorlardı üzerimize,bizim olan topla tüfekle.Bir şeyi hesaba katmadılar adı ömer olan vur emrini alınca canını hiçe sayan vatan sağolsun komutanım diyerek şehadete koşan senin gibi nice Ömerleri unuttular. O gün biz sokaktaydık üzerinde resmi üniformalı teröristlere karşı vatanı müdafa etmek için sokaklardaydık. Şehitler verdik,her birinin adı ömer değildi belki ama bizim için hepsinin adı Ömer HALİSDEMİRdi. Bilmiyorum beklide göklerden seyrettin bizi,tüm televizyon kanalları,sosyal medya senin yiğitliğini dilden dile yaydı. İstiklal şairimizin mısraları dilimizin ucundaydı vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor,bir hilal uğruna yarab ne güneşler batıyor.Biz şehadetinle cem olduk tıpkı kurtuluş savaşında olduğu gibi, kurtuluş savaşını başlattık. Tüm meydanları doldurduk.Belki topumuz tüfeğimiz yoktu ama senin gibi, Çanakkale savaşında kınalı kuzular gibi iman dolu göğsümüz vardı. Şehidim O gün hele bir annemiz vardı ki oğluna şehit ol oğlum,vatan için gerekirse canını ver,seni gözleri yaşlı bir anne olarak değil mehter marşlarıyla defnedeceğim. Oğlum şehittir diye gurur duyacağım diyen bir annemiz.
Sen toprağa düştüğünde bir olduk şehadetinle,başaramadılar başaramayacaklar.Merak ediyorum kim karşıladı seni,öpülesi alnından öptümü Peygamber,şehitlerin serdarı Hz.Hamza mı karşıladı Alparslan Fatih Yavuz karşıladılar mı seni. Seni hiç tanımazken vatan sevgisini aşıladın bize. Tanımakta gerekmezdi gerçi sen bizim 1000 yıllık mazimizin ete kemiğe bürünmüş haliydin.Rahat uyu şehidim vatan bize emanet.
Maziyi düşündüm de,hayran oldum istiklale, Ecdadıma söz verdim,varmak için istikbale…
Kayıt Tarihi : 18.1.2017 22:13:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Batuhan Şengül](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/01/18/omer-e-mektup-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!