1964 yılının 26 Nisan günü Kurban Bayramının 2. günü dünyaya gelmişim. 6 yaşıma kadar Karabük ilinin Ovacık ilçesi Ahmetler köyünde çocukluğum geçti. Köyümüz sırtını kızıl çam ormanlarına vermiş bir vadinin kenarında kurulu şirin bir vadi-orman köyü. En güzel yıllarım bu köyde geçti. Ailenin en küçüğüydüm, bazen annemle bazen ablam ve abilerimle keşiğe gittiğim yaylaların havasını, suyunu ve özgürlük muştusunu hâla özlerim. İlkokul yaşım gelmesi nedeniyle taşındığımız Karabük/Safranbolu ilçesine yerleşmemizle birlikte 11 yaşıma kadar 3 okul değiştirerek mezun oldum. Orta ve lise öğrenimimi Gerede İ.H.Lisesinde yatılı olarak tamamladım. Gurbet ve yatılılık beni duygusal kıldıysa da çok şeylerde kazandırdığını söylemeliyim. Ardından görev aldım, evlilik ve sonra askerlik. Yavru Vatan Kıbrıs'ta bulundum. Örgün eğitimi çok istememe rağmen olmadı. AÖF, İktisat fakültesini bitirdim.Halen Safranbolu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde Şef olarak görev yapmaktayım. Şiiri ve sanatı sevdirebilmek gayesiyle istek dahilinde Karabük İlinde yayın yapan Batı Tv'de Beyaz Sayfa adlı tv.porgramları yapmakta, Safranbolu İlçesinde yayın yapan Safranbolu Ekspres gazetesinde haftalık yazılar yazmaktayım.Evliyim ve 2 erkek 1 kızım var, yabancı dil, sanat müziği, doğa yürüyüşü, yüzme, spor ve kamp hayatı en büyük hobilerim arasında bulunmaktadır. İlahiyat, felsefe, tarih, sosyal bilimler, toplum bilim organizasyon yapıları yakın ilgi alanım içinde. Ama üzülerek şiir yazmayı bırakma kararı aldım. Nedeni bende saklı kalsın bir süre. Güzelliği, güzellik üreteni, cemiyet hayatı için bir birim katkı sağlayan, yenileşme yapan insanların hayranıyım. Yazdığı şiirleri ortada bırakmayan, onu bir çocuk gibi büyüten, şiirlerini yaşam felsefesi haline getiren şairlere hayranlığım her gün artmaktadır. Bu toprakların sesi, sedası, avazı olan günümüzün Yunusları çoğalır umarım, en büyük dilek ve temennilerim arasında her alanda kendimize yetebilmek ve bunu kardeşleriyle paylaşabilmeyi arzuluyorum. sadece güneş olmak yeterli mi, bence hayır, ayrıca yağmur, kar, bulut da olabilmeli insan. Adamca, insanca ve yeterince yağabilmek önemli. Saygılarımla
Eserleri
Şiir-Yeryüzü Sürgünü 2002
Şiir-Benim Adım Gurbet 2004
Şiir-Kırlangıç Rüyası 2006
Tercüme-Hikaye-İbrahim Edhem 2006
Poster-Çanakkale Türküsü -1 -2007
Poster-Çanakkale Türküsü -2 -2007
Poster-Çanakkale Türküsü-3 -2008
Poster-Çanakkale Türküsü-4 -2008
Kartpostal-Malazgirt Zaferi -1 -2009 (Ali Kibar'a Teşekkürlerimle)
Kartpostal-Malazgirt Zaferi -2 -2009 (Ali Kibar'a Teşekkürlerimle)
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!