Patiska yumuşaklığında beyaz aydınlığımı,
Siyah duruşuyla yırtıyordu sanki..
bıraksalar sanki, bir uçtan bir uca,
yüreğimde koca bir boşluğu yaralayacaktı.
Sadece bedenini saran siyah gelinliğiyle,
Şelale bakışlarını çevir üzerimden,
yüzme bilmiyorum, boğulabilirim.
Çevir menekşe gözlerini başka yönlere,
Kıblem ne taraf, şaşırabilirim.
Ağaçların dallarına sarılıyorum,
Ellerimle yapraklarını avuçluyorum.
Okşar gibi seviyorum meyvelerini.
İç yakan kokusunu duyumsuyorum.
Sonra demetle gülleri kucaklıyorum.
Binlerce çiçek yaprağı dökülür başımdan,
Gelin pulu gibi her yanım..
Sonbahar değil mevsim..
İlkbahar hiç değil.
İnsanın içinde bazen,
Bir çiçek olup sarılmak ilkbahara,
Bir bulut olup yayılmak sonsuzluğa,
Kor ateşler olup tutunmak sıcaklığa,
Ve sarınıp sevgilere insan olmak isterdim.
Ben bir karıncayım ya..
Kışın soğuk, karlı ve ıslak.
Yüzünde ki o hazan mevsiminin buruşukluğu da ne?
Oysa; çiçeğklerle bezeli ilkbaharsın sen..
Koynundan sök at..Kış soğukluğunu,
Yaz beyazlığında açılsın yakan.
Güneş sarı kirpiklerine göz kırpmak için sıra bekliyor.
Çocukluğumda,
Bayramlar şeker kağıdına sarılıydı..
Sarı, kırmızı, menekşe alası parlak kağıtlara..
Cebimde özenle avuçladığım şekerlemenin,
iki ucundan kıvrık jelatini her düzleştirdiğimde,
Unutup gitmiştin,hiç sebebi yokken.
ve hiç hesaba katmamışken ayrılığı,
ve hatırlanması bir besmele gibi yakınken,
ve duyguların bu kadar sokulmuşken kalbine,
unutup gitmiştin en acı sözlerinle.
....
Ben kahveyi değil, karşımda öyle süzgün,
kahve içmeni seviyorum.
....
Ben kahve telvesini değil, fincanın dibinde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!