Olymos’a yağmur yağıyor.
Akdeniz farkında değil;
ne kahve buğusu gözlerimin
ne de yosun tutmuş ayak tabanlarımı görmüyor.
Şu tepemde ki çınar ağacı,
yıpranmış ve ıslak yüzüyle bana gülümsüyor.
Kim bilir, onu kaç fırtına tokatladı
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla