Çekilen deniz, ıslak kumlar bıraktı karada. Çekilen sürme gözü kararttı. Çekilen koşucuya kara madalya. Çekilen ordular kara saplandı.
Çekilmek, yer açmaktır yeni gelene. Yeni gelen, yeni gelin gibi nazlı değil, hoyrattır. Kaba elleriyle karıştırır çeyiz sandıklarını. Bohçamızdan kan kokan kederler çıkarır. Çünkü çekilmiştir güneşin saltanatı. Sultan çekilip gitmiştir sırtını dönüp şehre. Şimdi yeniden özletmek için kendini, gün akşama bırakmıştır yerini. Akşamsa günden kalan renkleri, bir bir siyaha boyar kara elleriyle. Akşam ki, yalnızlığımızdır.
Hoyrattır bu akşamüstüler daima.
Gün saltanatıyla gitti mi bir defa
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim