Ölüyorum henüz bahar gelmeden çekip gidecem koynumumdaki kadının kokusunu üzerimden atmadan toprağın suya ihtiyacı gibi ve henüz yürek ateşim sönmeden etme eyleme ayrılık benden uzak dur gecenin bu vakti yakamoz vurmuş en haylaz yanlarıma dervişin dünyası yüreğimin en asi yerinde kime desem ki seni...
Gözlerindeki ben de bıraktım arkamdan ağlayan gözyaşlarını hey ömrümün en uzun hikâyesi ve alın yazısı sarı kazaklı kadınım...
Kanımdaki aşk oranı seninle vardı dilim bir esmer türkünün içinde dolanıp durdu öksüzlüğümü söylüyordu uzaklardaki dertli bir türkü yüreğim yanmış ve savrulmuştu.
Külümü bir kuşun kanadına bırakın uçtukça külümü savursun öksüzün yurdu olmazmış desin.
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta