Hasretin içimde, bir ateş gibi,
Her gün biraz daha, büyüyor GÜLÜM.
Bırakıp gittiğin, o günden beri,
Gözlerim hep seni, arıyor GÜLÜM.
Evin her yerinde, hatıran yaşar,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Güzel bir fon müziği eşliğinde HARİKA bir şiir okudum.Tebrikler dostum,Şükrü Topallar
Necdet bey üzüldüm şimdi, ama Allahın taktirine yapacak bir şeyimiz yok. Yüce Rabbim rahmetini esirgemesin inşallah, mekanı cennet olsun. Size de sabırlar dilerim. Hocam bu şiiriniz de mükemmel olmuş kaleminiz hep keskin olsun. Ayrıca Necati hocamın da şiiri harika kutluyorum yüreğinizi.Yürek sesiniz hiç susmasın. Tam puanımla Saygılar sunarım...
Harika şiir bana benim gülüm şiirimi anımsattı ilk yazdığım şiirlerimden biri :))
***Gülüm***
Sorgulama başlamışsa
Beynini kemiren,
Boşluğa düşmüşsen
Aniden
Nedenler sarmışsa yüreğini
Dönüşü olmayan geçmişini
Sustur, dinleme
***GÜLÜM***
Acılar hırpalamışsa
Kan dolmuşsa yüreğine
Boğmasına izin verip
Sevindirme
Kendine dön, dikil karşısına
Yenik düşme kaderine.
Topla kendini
***GÜLÜM***
Kendin yaz kaderini
Yeni bir başlangıcı hak edensin
Kapa kapılarını acılara
Hayat acılardan ibaret değil
Sevinçler, mutluluklarda var
Arayıp buluver
***GÜLÜM***
Hayatta hiç bir şey
Yaşamak kadar güzel değil
Bilmek gerek canlı cansız
Sınırsız yaşayan her şeyi sevmeyi
Mutluluğa aç kalbini gülümse
Hayata sarılıver
***GÜLÜM***
Ceynan…21- 11- 2007… İst.
affınıza sığınarak ekledim. tam puanımla listeme aldım. Saygılar
Necdet abi sayfanızı ve nadide şiirlerinizi ziyaret etmekte geç kalmanın hüznü ve özrü ile geldim..Umarım Derya kardeşinizi bağışlarsınız..
Çok hüzünlendim şiirinizi okuyunca ve dualar ettim sessizce; ''Ya Rabbi ahiret yurdunda, Firdevs Cennetlerinde buluştur Necdet abimle çok sevgili rahmetli eşini'' diye..Kıymetli abim dualarım sizinle..Mükemmel bir şiirdi okuduğum, yürekten kopup çağlamış o tertemiz güzel duygular..Kaleminiz, yüreğiniz dert görmesin..
çok güzel bir şiir ve yürek yangını.kutlarım efendim..
size demistim abim, siirinize yorum yapmaya cesaret edemedim diye... simdi yorumum... yorumsuz kalan noktalarimdir....
Sen artık dönmezsin, gittiğin yerden,
Üzülme ben sana, gelirim GÜLÜM.
Sana kavuşmanın, bir tek yolu var.
O yol ölüm ise, Ölürüm GÜLÜM.
müthiş, çok içten, sade,samimi, yaşanarak hissedilerek yazıldığı belli
keşke yaşanmasaydı da böyle bir şiiir yazmasaydınız..
şüphesiz ki hüküm Allah ındır
kaleminize sağlık..
Sen artık dönmezsin, gittiğin yerden
(DEMEK Kİ BİR DAHA GELMEYECEK)
Üzülme ben sana gelirim gülüm
(ÜZÜLSE DE ÜZÜLMESE DE GİDİŞ MUTLAK)
Sana kavuşmanın, bir tek yolu var
(ÜMİT EDERİM, YOL KASİSLİ OLMASIN)
O yol ölüm ise, ölürüm gülüm.
(SEN DE BENİM GİBİ ÇOK CÖMERTSİN)
NECDET BU NE GÜZEL TERENNÜM BÖYLE.
BENİ ÇOK DUYGULANDIRDIN.
ÇOK GÜZEL BİR ESER OLMUŞ.
FİNAL ÇOK MUHTEŞEM.
SIRASI GELMİŞKEN SAYFANA ASMAK İÇİN,
KURBANIM GÜLÜM ŞİRİMİ VERİYORUM HEDİYE.
KURBANIM GÜLÜM…
Yiğide; seviyom, demek ar mı ki?
Sevenin yüreği; yare, dar mı ki?
Mavi, siyah, yeşil, farkı var mı ki?
Gözüne kurbanım, gülüm ben senin.
Gönül mevsiminde, yaz ayı kıştır
Bülbülün yavrusu, kargaya kuştur
Gerisini boş ver, kabuktur, dıştır
Özüne kurbanım, gülüm ben senin.
Saçımı okşayan, pamuk eline
Yanaktan fışkıran, gamze gülüne
Beni büyüleyen, tatlı diline
Sözüne kurbanım, gülüm ben senin.
Hakkın hatırına, dostla vuruşan
Dargınlık bilmeyen, küsle barışan
Karanlık gecede, Ay’la yarışan
Yüzüne kurbanım, gülüm ben senin.
Hasreti dokuyup, mektupla salan
Postacı amcayla, kapımı çalan
Gele gide aşkı, patika olan
İzine kurbanım, gülüm ben senin.
Güz gülleri gibi, soldurdun beni
Del’edip dağlara, kaldırdın beni
İşvenle, edanla, öldürdün beni
Nazına kurbanım gülüm ben senin.
Necati’ye; coştun, sel olup aktın
Yedi yerden vurup, hançeri çaktın
Odun gibi yığdın, kül edip yaktın
Közüne kurbanım, gülüm ben senin,
Özüne kurbanım, gülüm ben senin.
Necati OCAKCI
12.07.08 Ant.
NAZİRE OLSUN DİYE YAZMADIM. BEN DE BU ŞİİRİMİ ÇOK BEĞENİYORUM. ÇOK İÇTEN VE DUYARAK YAZDIĞIM BİR ESER. HANİ YAZDIKTAN SONRA OLEYYY ÇeKTİĞİM BİR ŞiiR.
Senin gülüm şiri de beni perişan ett.
Konuya bakışın,
Toparlayış,
Geişme ve sonuç ço çok güzel.
Selam ve sevgilerimle.
10 puan Tam puan.
Necati Ocakcı
Antalya
Hasret, hüzün, elem, dolu harika bir siir, elbete bir gün kavusacaksiniz, yeter ki istemesini bilin, ve bilelim...
Rabbim her seveni ukbada da kavustursun, sevdiklerimize kavusalim insaAllah...
Tebrik ediyorum hocam...On numara samimi duygularla yazilmis siir gibi bir siir...Kutluyorum...
Selam ve dualarimla....
**Ölürüm GÜLÜM.
ÖLÜRÜM GÜLÜM
Hasretin içimde, bir ateş gibi,
Her gün biraz daha, büyüyor GÜLÜM.
Bırakıp gittiğin, o günden beri,
Gözlerim hep seni, arıyor GÜLÜM.
Evin her yerinde, hatıran yaşar,
Her şeyde her yerde, izin var GÜLÜM.
Saksıya diktiğini, açan güllerde,
Senin silinmeyen kokun var GÜLÜM.
Bu ikinci bayram, geçti, sensizim.
Sensiz geçen bayram, bana yas GÜLÜM:
Aşkı bilmeyenler, unut diyorlar,
Unutmak o kadar, kolay mı GÜLÜM.
Akan gözyaşıma, el bakar güler,
Gözlerim sözümü, tutmuyor GÜLÜM.
Gündüz hayalime, gece düşümde,
Her yerde her anda, sen varsın GÜLÜM.
Senle doğmamıştım, senle ölmedim.
Sensiz geçen günler, ölümmüş GÜLÜM.
Hayal benim için, artık saadet,
Sensizlik, ölümden zor imiş GÜLÜM.
Sen artık dönmezsin, gittiğin yerden,
Üzülme ben sana, gelirim GÜLÜM.
Sana kavuşmanın, bir tek yolu var.
O yol ölüm ise, Ölürüm GÜLÜM.
Necdet Erem
yazan kalemi ve yüreği içten kutluyorum tebrikler arkadaşım hasan karabay
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta