İşte gittim…
Gündüzüm bitip, gece indiğinde
Bir pazartesi karanlığının zifirisine karışıp
Titrek tebessümümün altındaki
Bulanık gözyaşlarıyla
Bağbozumlarını hiçe saymışım
Dilimde
Birkaç yarım kalmış söz
Elimde…
Hayallerimi, acılarımı tıktığım bavulum
İçimde…
Hasar görmüş umutlarım
Yükledim anılarımı kâğıttan gemime
Üfledim yelkenine,
Kırdım dümenimi,
Ölümün yeşil sessizliğine…
İşte bekliyorum…
Gül tomurcuğunda hüsnüyusufu
Çölünde yağmuru
Güneşin batısında bekliyorum doğuşunu
Geceyi bekliyorum sokak lambalarında
Her yağmur sonrası gökkuşağını
Kırık duvarlarda ölümü
Suyunda bekliyorum susuzluğu
Akıp giden saatte geçmişi
Tutulmamış sözlerde gerçeği
Bir vapurda bekliyorum kürek çekmeyi
Ben her daim seni bekliyorum
Kucağımda…
Ölümün yeşil sessizliği
Ve işte geldim…
Bir salı ayazında
Sokağına düştü yolum
Ne bileyim?
Öylesine işte
Geçerken uğradım
Baktım yoksun, döndüm geri
Acelem var, gitmem lazım
Merak eder, bekler beni
Ölümün yeşil sessizliği…
Kayıt Tarihi : 19.6.2006 22:36:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Fatih Burgucuoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/06/19/olumun-yesil-sessizligi.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)