Ölüm sizce güzel mi?
Ölmek ister miydiniz en olmadık zamanda?
Çekip gitmek ister miydiniz dünyanın görünmeyen kapısından çıkıp,
kimsenin bilmediği biryerlere?
Ölen insanları düşündünüz mü hiç,
acaba şu anda neredeler ve ne yapıyorlar diye?
Ölüp giden örgücü Fatma Teyze’nin,
boyacı çocuğun, minicik bebenin, annenin, babanın nerede olduğunu...
Bizim gibi mi yaşıyorlar, yoksa daha farklı güzelliklerde mi?
Ya da daha daha kötülüklerde mi?
Veya yaşamak diye bir şey yok mu?
En sevdiklerinizi bir daha görememek üzüntü verdi mi size?
Onlar bizi görüyorlar mı dersiniz?
Eğer göremiyorlarsa, üzülüyorlar mı göremedikleri için?
Kalplerine uzun uçlu matkaplar saplanıyor mu onların da?
Her nefes alışlarında, ciğerleri parça parça dökülüyor mu?
Her adım atışlarında, bin adım atmış gibi yorgun,
bitkin hissediyorlar mı kendilerini?
Her kollarını kaldırışlarında, bizi tutacakmış,
bize dokunacakmış gibi oluyorlar mı?
Ben...
Ben, yalnızlığımın içine sakladım ölümü.
Beni terk etmeyen yalnızlığımın içine sakladım.
Onunla her an burun buruna yaşıyorum.
Ben onu kovalıyorum, o benden kaçıyor.
Ben koşuyorum onun peşinden.
Ben çağırıyorum onu.
Ama o, geçen her saniyemde benden yıl yıl uzaklaşıyor.
Anlıyorum ki, bana göstermek, yaşatmak istediği,
içinde kalan birşeyler var.
Belki yiyeceğim ekmeğin,
içeceğim suyun hesabını yapıyor,
belki de çektireceği acıların, yaşatacağı mutlulukların...
Ölüm treni saklıyor benden, söylemiyor bana
sonsuza giden yolda aldığı yolcularının içinden
hangi durakta beklediğimi.
Israrlar boşa çıkıyor.
Korkacağımı mı düşünüyor,
yoksa erkene alacağımdan mı korkuyor?
Korkma be ölümüm, önünde sonunda binmeyecek miyim
o, herkesin sığacağı kadar büyük olan trenine?
Tren ki, vagon vagon paylaşmış insanları,
dertleri, acıları mutlulukları, sevinçleri, sevgileri...
İçinde sakladığı binlerce sırla dur durak anlamadan ilerliyor.
Gittiği yer belli değil...
Nereye gittiğini o da bilmiyor.
Sadece gidiyor...
Gece gündüz gidiyor...
Günün birinde benim durağımda da duracak;
“Geldim” diyecek.
“Hadi gel otur, şurası senin yerin..”
Ve ben, binip gideceğim sonsuza giden yolda
biryerelere ya da hiçbiryere...
Esen Gündoğdu
Kayıt Tarihi : 19.10.2010 20:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!