Ölümün Eşsiz Rahatlığı Şiiri - Mehmet Assan

Ölmeyi özledim,
Sayısız kere öldüm ve dirildim,
Her bir hayatımda bir evvelki hayatımı
hiç özlemedim,
Şimdi size ölmek güzeldir desem,
Korkarsınız benden, uğramazsınız yanıma, unutursunuz adımı
Kararmıştır gözleriniz, kapanmıştır duyularınız, kaçırsanızda gözlerinizi artık benden
Kafanızın içinde bir merak tohumu başlamıştır büyümeye
Neden acaba nasıl olabilir ki bu diye,
Size sözlerimle anlatamam belki meramımı,
Ama canlandırabilirsiniz uhdenizde kelimelerimin gücüyle
Ölmenin eşsiz rahatlığını

Aşk yoktur artık düşünmenize gerek olmaz arkasını
Sevgi çoktan toz olmuş bedeninizin başında yukardan bir duadır
Tasa etmenize geleceği fark etmenize ihtiyaç kalmamıştır
Keder ve kader geride kalmıştır, unufak olmuş unutulmuştur
Yarını beklemekten dünü atlamışsınızdır
Ama en güzeli ve rahatlatıcı olanını fark ettiğinizde hak vereceksiniz bana
Cevap vermek zorunluluğunuz kalkmıştır dırdırcı kadınlara ve adamlara
Uzun ve iç rahatlatıcı bir sessizlik sarmıştır etrafınızı
Kuşların cıvıltısı bile yoktur kertenizde
Karıncanın yürüşü bile bunaltamaz sizi
Görebilmeye başladınız mı ölümün rahatlığını

Ruhunuz ayrılmışsa bedeninizden size ne o pörsümüş dış kabuktan
Göt deliğinize sıkıştırmışlarsa pamuğu,
Yıkanmışsanız gül suyuyla zemzem suyuyla,
Parşömen kağıdı gibi sarılmışsa gövdeniz kefeninize, kollarınız kenetlenmişse önünüzde
Bacaklarınız birleştirilmiş, başınız sarılmışsa birer iplik parçasıyla,
Hazırsınızdır artık toprağa kavuşmaya
Halbuki çoktan çıkmışsınızdır siz arşa göğe ireme
Aşağıdakilerin ne yaptığı kimin umurunda
Kimisi atar sizi kuma, kimisi dizer üzerinize tahta
Kimisi ipek kumaştan tabuta, nedir ki farklı olan kabuğa
Aldınız mı şimdi biraz daha ölmenin rahatlığını

Varsa günahlarınız, arada gidip gelirsiniz oralara, korkutmak için arkanızdakileri
Saçlarınız kesilmiştir beyaza, gözleriniz kocaman açılmıştır
Ağzınızdan akmaktadır küçük bir salya
Sabah gelip kontrol ederler sizi bırakmış olsalarda başınızda imamı
Çeşitli aykırı kelimerle ifade ederler durumunuzu
Amaç korkutmaktır halbuki onları, arındırmaktır günahlarından
Yardımcı olmaktasınızdır daha yüksek bir amaca kullandırtarak bedeninizi
Olmadığınız kabuğun içine girmiştir şeytanlarınız melekleriniz
Omuzlarınızdan inmiş, boş kabuğu yuva edinmişlerdir
Lüzum yoktur üzülmenize kırışığınızdan küçülen cisminize kadar
Rahatlatabildim mi birazcık belki ölmenin güzelliğini

Kabuğunuz için de kederlenmeyin artık bırakın ezeli güzeli
Patlamıştır gazdan göbeğiniz,
Çıkmıştır son yedikleriniz pamuklu kıçınızdan,
Ne kadar sallarsan salla kefende kalır son damla,
Tırnağınız uzamıştır santimlerce, dişleriniz düşmüştür çoktan aşağıya,
Ama en güzelini sona sakladım tabi ki, gören gözlerinizi
Bağışlamadıysanız birisine almamışsınızdır sevabın allahını
O zaman yenilmesinde bir mahzur yoktur bok böceklerince
Haftalar geçtikçe çıkmıştır iskeletiniz ortaya yenmekten tertemiz kalmıştır
Eliniz de akciğer lekelerini, saçınızda kelliği, yüzünüzde kırışıklıkları dert etmeyin kendinize
Kalmamıştır ki artık üzerinizde farkına varın ölmenin zevkine

Boşalsın beyniniz para düşünmekten iş bulmaktan köşe dönmekten
Boşalsın beyniniz sikişmekten frikiklerden röntgenlerden
Boşalsın beyniniz aşktan sevgiden saygıdan özlemden arzudan
Boşalsın beyniniz dersten finalden sınavdan bilgiden ilimden
Boşalsın beyniniz imandan itikatdan duadan inançtan arasatdan
Boşalsın beyniniz karıdan kızdan metresten flörtten dikizlemekten
Boşalsın beyniniz arkadaştan gardaştan anadan babadan oğuldan
Boşalsın beyniniz ondan bundan şundan
Boşalsın beyniniz, boşalsın
Artık öldünüz, şimdi rahata huzura varmanın zamanı
Bırakın bunları sağ kalan zavallılar düşünsün, size ne...