Ölümümü gördüm bu gün,
Kara gecelerden geldi karşıma.
Çelik gibi, baktı gözlerime.
Buz gibi oldum.
Ölümümü gördüm. Ağlamaklı oldu yüreğim.
Dostlarımın içine bir hüzün düştü.
Bir yanda Yıldız ağlıyordu. Bir yanda Şenay.
Oturup kalmıştı kaldırım kenarında Nur, zeytin gözlü yar.
Akmak istiyordu, akamıyordu göz yaşları.
Mehmedim koşturuyordu anlamsız adımlarla, ne yapacağını bilmeden.
Merih’in süzülüyordu, yaşlar gözlerinden.
Oysa,
Ne var bunda üzülecek,
Onların yanına gidiyorum.
Bir yanımda Ruhi Su, bir yanımda Nazım Hikmet.
Onların yanına gidiyorum.
Bir yanımda Deniz Gezmiş, bir yanımda Mahir Çayan.
“Sende mi geldin? ” diyecekler, sevinecek yüreği onların.
Ölümümü gördüm bugün, iyice seçemedim.
Bir ıslaklık vardı, yağmur yeni mi dinmişti? gökkuşağı mı açmıştı? Bilemiyorum.
Alkan içinde yatıyordum.
Kamyon mu çarpmıştı,
Kurşunlamışlar mıydı okul çıkışı? Bilemiyorum.
Gazete kapamışlardı üzerime, üç adım öteme fırlamıştı nedense ayak kaplarım.
Boylu boyunca yatıyordum, yüzü koyun.
Elimden kitaplar savrulmuştu. Rüzgarın parmaklarında uçuşuyordu yaprakları.
Sana yazdığım şiirler, kurtulmuştu kitaplarımın arasındaki tutsaklıklarından,
Uçuşup duruyordu Karşıyaka sokaklarında.
Ölümümü gördüm.
Kara gecelerden geldi karşıma.
Çelik gibi baktı gözlerime.
Buz gibi oldum.
Ağlayacaktım.
Ağlayacaktım.
Ağlayamadım.
Ağlamaklı oldu, yüreğim oysa! ...
Kayıt Tarihi : 8.4.2014 13:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!