Bilir misin şu dünya,
Emanet yurduymuş!
Nefis, nefis; beni benden
Çalan pusuymuş!
Ey gafil, Ey bedbaht;
Nasıl da ‘fani’ye uymuş!
Hey giden yolcu,
Ameliyle anılırmış!
Gurbet,
İçimizde deriz
Garibe,
Hasret biçeriz!
Dost şerbetin,
Hayretle içeriz!
Her giden yolcu,
Dün-yasıyla anılırmış!
O hayret, O haşyet ‘ölüm’
Yaman bir ayrılık
Senin sevgin bu mu, dünya!
Muhabbeti aldın
Tebessümü aldın
Meğer ‘yalnızız’
Issız bir sokaktayız!
İzbe bir yolda!
Ayazdayız!
Merhaba deriz,
Dirilişe ve Ölüme!
Merhaba deriz,
Fenadan Bekaya!
Merhaba deriz,
Bahardan Kışa!
Merhaba deriz,
Gündüzden Geceye!
Merhaba deriz,
İki hecenin soğukluğuna!
Hakkı soluklayan,
Nefese!
Sevdiğimizin üzerine,
Toprak atarız!
Yeni bir bina,
Kurarız sanki!
Toprak için boşuna mı,?
‘ana’ deriz,
Perde ötesi,
‘yurt’ deriz!
Sırra kadim,
Ayak basarız,
Haşre dek!
Dünya ahvali bu ya,
Geçmişe, ‘hikâye’ deriz!
İz bırakan, ‘hatıra’ deriz!
Tıpkı gölgeler gibi;
Vücudun kıyamda,
Gölgen secdede!
Bakın o musalla taşına,
Bekaya açılan,
Yolun ilk durağı!
Bütün yüzler,
Hakk’a dönük,
Bir vuslatın yolculuğunda!
Kayıt Tarihi : 12.2.2008 00:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!