Onaltı yıl geçse de
unutmamışım....
Anlam veremediğim bir yolculuktan sonra
Sabahın kör bir vaktinde
ve yağmur çiselemiş yollarında
Ankara’ya dönmüştüm.
Garip bir sevinçti içimdeki
Anneannem ağlamıştı yol boyu da
bir şey dememişti bana
Belki de kandırmıştım kendimi
dua ederken yol boyunca.
Sonra on iki yaşımın çocuk sorumluluğuyla
fiş almıştım Keçiören taksisine
- o zamanlar taksimetre yoktu ki
Ve yine gri bulutların altında
ıslak yolalrında Ankara’nın
yuvama dönüyordum
Hacı Murat taksi zorla da çıksa Asfalt yokuşunu
Sonunda Şengül Mahallesi Üçgül Sokak 7/9
duruyordu karşımda.
Kapıda karşılaştığım kapı komşu teyze
gülmeye çalışsa da
gitmiyordu sanki bazı işler yolunda
Bizimkileri alt katta bırakığ eve koşuyordum ki
Sabahın köründe kapımız açıktı
ve yüz mumluk ampulün ışığı
hüzünle süzülüyordu aradan.
Eniştem ve dayımdı beni karşılayan
Ben yıkılmış, ararken annemi
Unutmuşum sormayı babamı
unutmuştu birileri onu
Eline sımsıkı sarılıp Eniştemin
Teyzeme gittim.
Korkunç gerçeği kabullenmeye çalışıyordum
kimse söylemese de bana
Hatırlıyorum işte, unutmadım o günü
Oysa hatırlamıyorum babamın boyunu
Hatta bilmiyorum bıyıkları var mıydı, yok muydu?
Unutmasam da kokusunu.
Ankara, 19.3.1998
Gürkan SüzerKayıt Tarihi : 11.12.2005 17:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!