Biçkisi teğelinden öte gidemeyen yaşamlar vardı
Dar karanlık sokak aralarında
Küf kokularına iğreti yapışan dudak aralarından
Nefes toplarlardı
Bedeli bedeninde moraran
Şen şakrak salınışları ağı tüterdi
Tık nefeslerin üç kuruş ederine
Kozasını içine ören kaç böcek vardı
Tozdan rengini bedeliyle üfleten
Her gece bir ölüme dönerdi hayat
Boşa devinen mil ayyaşlığında
Edersiz bin yaşamın adıyla
Ölümsüzleştiler …
12.01.06
Yasemin SezerKayıt Tarihi : 29.1.2006 14:04:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Yasemin Sezer](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/01/29/olumsuzlestiler.jpg)
İzniniz lütfen.
Yoksa silinecektir.
Saygı öncelikli sevgiler.
Kara delik/ beyaz duvar olarak adlandırılabilecek bir sosyal sistem vardır.
Düşünsel ve yazınsal sistem, beyaz bir duvarın üzerinde yoğunlaştırıp içe çeken karadeliklerin peşinde.
Yüzler yaratmak ihtiyacı, insan prototipleri çalışması roman ve çağdaş tiyatronun başlangıcına tekabül ediyor en çok
William Shakespeare ve Balzac'ın bugünkü yüzlerin bir çoğunun temel çizgilerini koyduğunu düşünüyorum.
Kibar fahişelerin ihtişam ve sefaletinden-balcac romanı- önce bu konuda ne denli sosyolojik karakter tahlili vardı ki acaba?
Yüzler var.. Yüzlerin oluşumu, karakter portreleri belirginleşiyor bizi bugüne getiren yaşam ve uygarlık anlayışı doğrutusunda
Yüzleri bu kadar tanınır olmaktan kurtarmak mı gerekiyor.
Tasniflere sıkışıp kalmış, tanımlanmış bir uygarlık olmamak için
Tık nefeslerin üç kuruş ederine
çirkinlikler bu kadar güzel anlatılır
TÜM YORUMLAR (3)