ÖLÜMÜNE, ÖLÜMSÜZ SEVDA.
Karşıliksız kalınca sevdam benim.
İçten yürekten çağırıyor ölüm beni…”
Evet…
Tatlı bir nağme ile...
'Hadi gel diyor'
Azrail kucağını açmış.
Kaçışı yok!
Geriye dönüşü yok!
O ölüme...
Sonsuza gidiş.
Son kez...
Sevgiliye ümitsizce 'Ben gidiyorum' diye sesleniş.
Yüreğe dokunuyor...
İçten ve yavaş yavaş.
İstesemde karşı koyamıyorum.
Kendine doğru çekiyor ölüm beni...
Olsun!
Ne fark eder.
Ha ölmüşşüm.
Ha yaşarken acılarla kıvranmışım.
İkisi de aynı.
Ne farkeder?
Yaşamanın ne anlamı var?
İkisinde de acı çektiğin zaman?
Ama...
Ölümün sesini Duyunca hüzünleniyor insan.
Nefesim düğümleniyor, atmıyor garip yüreğim.
Hele birde Azrail çıkınca karşına. Vücütta derman kalmıyor.
El ayak soğuyor.
Kas katı kesiliyor vücut.
Can, karşı koyamıyor,
O an sönüyor ümit.
Son nefeste...
Yine de gönül bekliyor.
'Kal gitme!
Beni de bekle' diye.
Hasretle bir türlü
Alıp koynuma özlemle sarılamayışım.
Beni üzüyor...
Takılıp vefasız bir sevdanın peşine koşmak.
Beni saten yaşamdan soğutmuş.
Adı konmamış duygulardan sıyrılip.
Apansız karşıma çıkan Azrail ile ölüme gidiyorum.
Elveda!
Vefasız bencil sevgili...
Dinçer Dayı
Kayıt Tarihi : 5.2.2023 23:52:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!