Karamsar bakan gözlerle nedensiz bir ağrı,
Nedendir bilmez, nedenini bir bilsem...
Sorular ve beklenilen yanıtlar,
Yapboz gibi bir ağrı.
Kala kalan saçma sapan sözcükler,
Onca rengin içinde kayboldum,
Saçma hayaller kurdum,
Kendimi geleceğe yordum,
Beyazı önemsemedim, unuttum.
Bütün renkler cazipti gözüme,
Kalabalıkta bağıramasam da,
Karanlıkta çağıramasam da,
Ortalıkta konuşamasam da,
Bal; kendini çok iyi bilir.
Bir şehir sanki bir şiir,
Karşımda duruyor usulca,
Bir şehir olmuş bir nehir,
Akıyor önümden sessizce.
Bir şehir karşımda,
İçimde kopan fırtınaydın,
Geriye basit rüzgarlar kaldı.
Dokunamadığım derin yaramdın,
Ardında son evre bir kanser bıraktın.
Sendin! Her şeyin sebebi, sonucu,
Her akşam,
Sabah olmasın diye dua ediyorum,
Ve her sabah,
Güneşten kaçıyorum.
Her gün ışığın vuruyor kalbime,
Her yanımda çizikler,
Kendilerine küskünler,
Bir çift laf etmezler,
Her yanımda çizikler.
Gün gelir, ağarır,
Ne zamandır anlarsın; yarın bugünden daha yakın,
O zamandır varılamaz yıldızlara, farkına varın.
Bir zaman gelir bir zaman geçer,
Siz yarını düşlerken bugün elinizden gider.
Yarınları dünde bırakıp,
Dünü geçmişe fırlatıp atıp,
Bugünü doyasıya yaşayıp,
Ölümü unutsak seninle.
Çelişmekten alıkoyamadım sözcükleri,
Hepsi kesindi, sonra birbirlerine yenildi.
Kül olan zindanları yeniden inşa ettim,
Yangınlar çok fenaydı, söndürmeden edemedim.
Kuyunun dibindekilerden helallik aldım,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!