Hayrettin Taylan - Ölümsüz Aşkların Ölme ...

Hayrettin Taylan
1968

ŞİİR


23

TAKİPÇİ

İçimin kapılarını boyadım, üstüne seni nakışladım. Biriktirdiğim en güzel özlemleri kapının zili yapıyorum. Yeniden efsunlar şehrini ezdiriyorsun gizli kalmış,senle ben arasında paketlenmiş mecburlarımda.
Kamasıyla özlerimi seninle vuran aşkın ölümsüzlüğünde ölmeyen aşık oluyorum.Ruhun kıyısında unutulmuş eski bir bakışın gözlerinden sana bakıyorum.Gözbebeklerin bir bebek sevimliliğiyle benimden ışıldıyor.Gönül defterime yazıyorsun sana gelmek çok istiyorum; ama denklemin son harfi ellerde.El kaldırıyorsun güzeller sınıfından,ben şairimi sevdim, ben şairimi seçtim.İşte bu adam…Bilmece sorulur, cevap sen,bulmacalar çözülür cevap sen,alacalar allanır cevap sen.
Huysuzluğuma güzelliklerle doluyorsun,gitmelerin karartılarında susturuyorsun.
Hani,hatırlar mısın sabah evden çıktığımızda güzel bir hava vardı.Gezdiriyorduk gergin gezmeleri.Bir kırk ikindi yağmuru yakalandın,incecik bir penyen vardı.Islanmış ve bir ağacın altında bana sarılmıştın.Ben gömleğimi çıkarıp sana vermiştim.Her şey Türk filmi gibiydi.Şimşekler çakıyordu,içimdekileri sen görmüyordun.Korkuyordun,ağlıyordun
Neden ağlıyorsun dediğimde şimşekler demiştim. Biricik babamı şimşek çakmasından kaybetmiştim. Seninle ilk kez çıktığım, hayatımın en güzel gününde yine şimşekler şarkılarını söylüyor.Ağacından arkasından çıkmamız imkansızdı.Mesirede kimseler yok,arabamız uzaktaydı.Sen ağlıyordun,üşüyor,titriyordun.Şimşekler çakınca yarı ölü oluyor kalakalıyordun.Gözyaşların,şiddetli yağmur etrafımı sel alıyordu.Ben de üşümeye başlamıştım,atletle oracıkta kalmıştım.Hadi her şey rağmen arabaya kadar gidelim diyeceğim sırada ben ağacın altında yarım çıkmıştı sen hala ordaydın.Bir şimşek altında kaldığımız ağacı vurmuştu,seni çekmiştim; ama sol kolun, kalbini vurmuştu.Yara bereler içinde seni kucağımdan arabaya taşımıştım.Deredeki su biraz süreklemişti.Aşkın selinden, senin gözyaşı selinden, yaralarından,dertlerinden ayıklanmış öylece seni hastaneye taşımıştım.Sol yanın hala yanık, hala yaralı,hatırlıyor musun güncenazım.”

Şimdi ne zaman şimşek çaksa hayatın neresinden bakarsam bakayım, önce gözlerin damlıyor, önce sözlerin akıyor, önce geçmiş zamanlı hallerin beni senden vuruyor.

Tamamını Oku