Ölümsüz Şiiri - Savaş Barha

Savaş Barha
482

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Ölümsüz

Bu kaçıncı ölümüm, bilmiyorum.
Binler yaprak gibi doğup doğup öldüm.

Her yeni ömrümde
ruhumun içindeki
gizli odalardan birinde
mahpus kalmış bir şekilde
bir başka bedende
bir başka ruhu tanıdım.

Hatırlamadığım hayatlarım olduğu gibi
unutamadığım hatıralarım da oldu.

Mesela bir gün
Sezar'ı tokatlarken buldum kendimi.

Kaf dağlarında
Anka Kuşu'nu gördüm.

Napolyon'un sefere çıkacağı sabah
kıçına tekmeyi basan bendim.

Moğollar'ın yağmaladığı
şehrin ortasında piç çocuktum.

Farsi bir çadırda uyandım bir sabah.
Gecemi her milletten hurilerle geçirmiştim.

Firavun'un sarayında muhafızdım.
Züleyha kadınlarla elma soyarken
ben kapıda olanları izliyordum.
Şahittim olan bitene.

Yusuf düştü zindana,
ben düştüm çöllere.

Bir newroz gecesi
Dicle kenarında uzanmış
bir güzelin göğsündeydim.

Mem'dim, Mecnun'dum,
Kerem'dim, Pir-i Agah oldum.

İsa'ya ihanet eden havarisi kaçarken
çelme taktığımda sıkıldım insanlardan.
İsa göğe yükseldi, ben meçhule karıştım.

Gel zaman git zaman.
Geldik çattık bu zamana.

Binler yıldır aradım seni.
Buldum seni, sevdim seni.

Vişne renkli akşamüstleri
gördüm gökkuşağı gözlerini.

Tuttum elini, öptüm seni.
Sardım kollarımı boynuna.
Daldım gözlerinin koynuna.
Gördün beni, sevdin beni,
Sardın kollarını boynuma.

Girdin sonunda işte,
kalbimin en ücra köşesine.

Savaş Barha
Kayıt Tarihi : 8.10.2020 23:14:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Savaş Barha