Ölümlü Dünyanın İnsanları

Yoksa kıyamet saati mi yaklaştı
Bu akşam Ay ikiye bölünmüş sanki
Ama kalpleri nasırlaşmış kişiler
Hakikati yok saydılar
Uyarmalar kar etmiyor
Öyleyse bırak onları kendi haline
Olacak şey onları mutlaka bulacaktır
Aşkı inkar edenler o gün kahrolacaklardır.

Göğün kapıları açılınca
Yeryüzünden pınarlar fışkırdı
Bir anda her yer suya gark oldu
Gemiye binen Nuh ve ashabı felaha erdi
O gemi dalgalar arasında epey yolculuk etti
Sular çekilince gemi karaya oturdu
Sonra tekrar yeni bir dünya kuruldu.

Eskimez ve pörsümez
Bu kitaptan ibret alan var mı?
Yoksa yalancının birimiydi o elçi
O levhaların kebir kitabı
Aklını kullananlar için bir reçeteydi
Bu kutsi kitabı yalanlayanlar
Taş savuran rüzgarın dehşetiyle
Her bir tarafa savruldular
Gözleri silme kör olmuştu
Aslında onlar helak olup taş oldular.

Mahrum kalplerden muzaffer bir toplum çıkmaz
Mücrimler salt akıllarıyla gerçeği bulamaz
Ölçüyü kaçıranlar rotasız bir gemidir
Pusulasız gemide akıl bir işe yaramaz
Ölçü pusula, akılla gerçeğe yön bulur
Hiç bir tehdit o kitabı geçersiz kılamaz.

Ölümlü dünyanın insanlarının gücü
Çölde bir kum tanesi hükmündedir
Ya çölde diğer kum taneleri nedir
Akıl yetmez okyanuslardaki damlaları
Yağmurda sırlı her damlayı saymaya
Daha yıldızlar aleminden söz edemedim
Çöllerdeki kum tanelerini say demedim
Akıl yetmez gerçek aşkı imansız anlamaya
Gerçek aşk bende çok şükür ilahi bir maya.

Temmuz 2024