Ölümlerde Doğmak Şiiri - Nevzat Erkol

Nevzat Erkol
82

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Ölümlerde Doğmak

Poyrazın önünde üç diken,
Rüzgâr değil, deli boran
Derin uykularda gece
Düşlere yatmış Bozalan...

Sırtlanlar aslan donunda
Geceler boyu ihanet
Gecelerce tütün-duman,
Kan-köpük bir seldir, yürümüş
Sürüklenir üç Memet
/ Mehdi, Sütçü ve Şamdan... /

Uyan Menemen uyan
Karanlık kara yılan
Dinginlik bize gelmez
Sırtlanlardır uluyan...

Aralık don’a durgun
Yıldızlar göz göz ışıldar
İnce bir ninniye yatmış
Gediz gaflete akar
Sular yorgun, uyanmaz
Uyumaz geceye uluyan...

Kurt ininde
Kuş gözede, sabah şafağı
Değirmendağı'nda askerim nöbet
Nerde ki düşman...

* * *
Korkuya sağılmış yürekler
Sancaklar dökülür arından
Salya-zulüm üç Memetler
/ Mehdi, Sütçü ve Şamdan /
Mermi kıyamaz, vatan kuzusu
İnanca işler kör testereler
Şafaklara son kurban...

Öfke bulutları çöker tez elden
Küçülür Menemen, un ufak, ah!..
Meydanlar devinir, kurulur divan
Caddelerce hüküm-infaz
Kürsüler çatlar kahrından.

Güneş solgun
Rüzgâr ölgün
Tükenir ejderin soluğu
Dağılır ülkemde sis duman.

Bayrağıdır çırpınır, Cumhuriyet’in
Yıldıztepe’nin ufkundan
Ay yıldızı yansır, oylum oylum
Kubilay’ın sıcak, terli alnından.

06.06.2003

Nevzat Erkol
Kayıt Tarihi : 11.8.2005 02:16:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Osman Kılıç
    Osman Kılıç

    Ben bu şiiri okudum,ama olayın ayrıntılarını bilmediğimden tam bir yere oturtamadım.Şaire yazdığım mesajda açıklama istedim,ve kendileri bana gereken açıklamayı yaptı.Bunu herkesle paylaşıp şiiri daha anlaşılır kılmak istedim,şairin izniyle yapılan açıklamaları tüm okuyuculara iletiyorum:

    Tarih, 23 Aralık 1930. Cumhuriyet henüz 7 yaşında. Yeni rejimi içlerine sindiremeyenler, kendilerince çare üretme derdindeler. Ünlü bir tarikatın üç piyonu bu tarihte Manisa'dan harekete geçerler. Menemen'in bir dağ köyü Bozalan'a varıp geceyi esrar içerek geçirirler. Üç kişidirler bunlar. Üçü de Mehmet. Lâkapları=Mehdi, Sütçü, Şamdan Memetler... Şafak vakti, silahlarıyla Gediz'i geçerek Menemen'e ulaşırlar. Sabah namazını cemaatle kıldıktan sonra halkı tehdit ederek meydanda toplarlar. Camiden yeşil sancak çıkarılmıştır. Tekbirlerle yürüyüşe geçilir. Şeriat düzenine doğru hareket başlatılmıştır. Olay duyulur ve M.Fehmi KUBİLAY, bir manga askerle olayı bastırmağa gönderilir. Mehdi Mehmet KUBİLAY' ı yaralar. daha sonra da bir bağ testeresiyle başını kesip sancağın ucuna bağlar... Yürüyüşe devam edilir. Sonra gelen kuvvetler durumu bastırır, suçlular yargılanır ve 30'a yakın kişi şehrin çeşitli yerlerine kurulan darağaçlarında idam edilir (kan-çıban dediğim imge) .Olay, tarihe Kubilay Olayı olarak geçer.

    Bu olaydan sonra Menemen'in görünüme hakim tepesi olan Hıdırtepe'nin üzerine KUBİLAY'ın görkemli bir anıtı yapılır. Ve her yıl 23 aralıkta, burada devlet töreni düzenlenerek anma yapılır.

    Bu ayrıntılar bilinerek okunduğunda imgeler ve çarpıcı sözler yerine harika oturuyor.Heryönüyle iyi bir şiir.
    Kaleme saygılar..


    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Nevzat Erkol