Ölümle yan yana oturuyorum bu akşam,
masada iki kadeh var;
biri bana,
biri ondan önce gidenlere.
Sessizlik, ekmeğin tuzu gibi,
her lokmamın arasına sinmiş.
Bir tarafım yaşamak istiyor hâlâ,
bir tarafım çoktan gitmiş.
O yüzden gülüşüm yarım,
o yüzden gözlerimin biri geceyi,
biri mezar taşlarını görüyor.
Ölümle yan yana yürürken
adımlarımı saymıyorum artık.
Çünkü biliyorum;
hangi köşeden dönersem döneyim
o, her zaman bir adım yanımda olacak.
Bazen konuşuyoruz,
o anlatıyor, ben dinliyorum.
Bazen de susuyoruz,
ikimiz de biliyoruz;
bazı gerçeklerin sesi yoktur,
yalnızca ağırlığı vardır.
Ölümle yan yana uyumak zor iş,
rüyalar bile kararsız;
bir yanı cennet bahçesi,
bir yanı karanlık kuyular.
Uyanınca hangisinin gerçek olduğunu
bilmiyorsun.
Ama tuhaf olan şu ki,
ona bu kadar yakınken bile
yaşamak daha çok acıtıyor insanı.
Çünkü ölüm kesin,
yaşam ise belirsiz.
Ve ben biliyorum;
günün birinde,
o sandalyelerden biri boş kalacak.
O zaman,
yanına oturacağım sonsuza dek
Kayıt Tarihi : 9.8.2025 18:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!