Oturmuşuz asırların en görkemli koltuğuna
Çayımız önümüzde yudumluyoruz zamanı.
Seyr-i aleme dalmışız bu sessiz yığınlar arasında
tüm vefasızlığıyla geçmişimiz başucumuzda
Altın tenli yapraklar dökülüyor ömrümüzden
nefretler haykıran rüzgarlar eşliğinde
Irzına geçilmiş bir bakire gibi,
morluklar var,
ömrümüzün en mahrem yerlerinde
Almışız karşımıza kutsal yalnızlıkları
dertleştiğimiz, memesinden korkular
emdiğimiz o yalnızlıkları.
Kime bırakmışız, boğazlarımızı yırtan hıçkırıkları?
Kimin hatıra defterinde saklı,
kim arada bakıp ağlıyor,
bir zamanlar ölümüne benimsediğimiz,
o ilkel aşkları?
Artık geleceğe atacak adımımız kalmadı
Geçmişin hoyratlığıyla övünme vakti, şimdi
Zamanlarımızı toplamak isterdik,
boşa harcadığımız tüm zamanları,
O zamanları yaşamak vardı şimdi
çakin yaşanacak pek bir zaman kalmadı
çünkü ölüm yaşamın en kaleş düşmanı...
Kayıt Tarihi : 3.4.2011 18:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!