- Ölüme Beş Kala / Bir İstanbul Düşü Şii ...

Rengin Alacaatlı
100

ŞİİR


10

TAKİPÇİ



ÖLÜME BEŞ KALA / BİR İSTANBUL DÜŞÜ


Yıllar, yıllar öncesinden bir öykü dolanıyor yüreğimize, onlar gibi olamamak mı yoksa onların makûs talihi mi bizi çeken. Sen, ey sevgili, Leandros’u yaşatan benliğimde, bu sen değilsin. Şimdi bana anlatabilir misin gerçeği? Kumsaldaki o tepede sana bırakmıştım gözlerimi, al getir onları geri. Yaz bitiyor, kapımızda güz bekliyor hırçın ve umursamaz rüzgârlarıyla dökmek için yapraklarımızı. Biz, yine de denize çevirelim yüzümüzü. Denizler mücadeledir, denizler aşktır, denizler sonsuzluktur. Sona çok az kaldı desem, bundan başka şansımız yok desem, ben her gece sevdanın ateşini senin için yakıyorum hala desem, bana geri verebilir misin ömrümü? Şimdi ne kadar birikmiş özlem varsa koy bavuluna. O şehir, bu şehir bırak kalsın arkada, hepsi bir İstanbul etmez nasılsa…

Tamamını Oku
  • Yusuf Yagmurlubirgun
    Yusuf Yagmurlubirgun 20.03.2009 - 01:13

    harika rengin

    Cevap Yaz
  • Tunçer Günaydın
    Tunçer Günaydın 11.11.2008 - 20:11

    Şiirin öyküsü bir başka güzel, hikayesi başka güzel. Tabi sadece şiir ve hikaye olarak, kalem olarak. hayatın cenderesi içinde ölümüne sevgileride katarak pres yapıyor. Bütün sıkıntıların, acıların arasına sevgiyide karıyorki lezzet versin diye.
    Sayın Rengin Alacatlı gene büyüleyici bir çalışma. Sizi tebrik ediyorum. Bütün içtenliğimle. Şiir ve yazın adına teşekkürlerimi sunarak.

    Cevap Yaz
  • Tunçer Günaydın
    Tunçer Günaydın 11.11.2008 - 20:11

    Şiirin öyküsü bir başka güzel, hikayesi başka güzel. Tabi sadece şiir ve hikaye olarak, kalem olarak. hayatın cenderesi içinde ölümüne sevgileride katarak pres yapıyor. Bütün sıkıntıların, acıların arasına sevgiyide karıyorki lezzet versin diye.
    Sayın Rengin Alacatlı gene büyüleyici bir çalışma. Sizi tebrik ediyorum. Bütün içtenliğimle. Şiir ve yazın adına teşekkürlerimi sunarak.

    Cevap Yaz
  • Hikmet Atiş
    Hikmet Atiş 24.09.2008 - 00:43

    fırtınalı bir günde Hero'nun yaktığı sevda ateşinin feneri söner. Karanlıkta yolunu kaybeden Leandros, Boğaz’ın sularına gömülür. Sevgilisinin öldüğünü gören Hero da kendini Kızkulesi'nden Boğaz’ın sularına bırakır.


    Sevgili şair dostum, bu düşü hep yaşıyoruz.
    Şiirinizle adeta İstanbul boğazını dolaştım.
    Çok harıka bir çalışmayla güzel bir şiir. sıze saygılarımı sunarken, tam puanımla selamlıyorum.
    Esen kalın.

    Cevap Yaz
  • İrfan Karapınar
    İrfan Karapınar 22.09.2008 - 11:48

    Mükemmel bir üslup.Tam puanımla tebrik ediyorum.Saygılar...

    Cevap Yaz
  • Reşat Karabağ
    Reşat Karabağ 12.09.2008 - 20:52

    Akşamın ilk saatlerine henüz günün yorgunluğunu atmamışken yapılabilecek o kadar az iş vardır ki! Tesadüfler sayfaya getirdi beni. İyi ki getirmiş bir anda yorgunluklar dünyasından bambaşka bir dünyaya gittim. Güzellik vardı. Çoğu zaman anlatamamanın sıkıntısını çektiğimiz. Tümceler. Duygularımıza ses oldu hepsi. Tebrikler üstad. Sağolun. Reşat Karabağ

    Cevap Yaz
  • Şakir Alimoğlu
    Şakir Alimoğlu 07.09.2008 - 19:20

    Hanuımefendi
    MÜKEMMELDİ. Şiirle nesiri kaynaştırmak çok zordur. Duygu kaybı olmamalıdır. SİZDE bu abideleşiyor. Yudum yudum okumak lazım sizi. Gönülden 10


    Haydi diyorum, haydi... Deniz benim için çakıl taşı bırakıyor kıyıya ve usulca çekiyor dalgasını. Ben kokusunu içime çekmek istiyorum, rüzgârlarım uzak, tuzak olur sana diyor. Kıyı ben, kum tanesi ben, kuşlar ben… Kolay mı ölümsüz bir sevdayı kucağında ölümüne taşımak, göğüs germek tüm hükümlere ve hala inadına, inadına, inadına sevmek.

    Bitimsiz saygılarımla...
    Alimoğlu

    Cevap Yaz
  • Mehtap Altan
    Mehtap Altan 05.09.2008 - 11:44

    Martı gagasına iliştirdiğim bir yudum nefesim kaldı onu da sana vermeye hazırım, bilmiyorsun. Her mevsim, yeni bir umudun kanayan toprağı olsa da, nice sevgililerin bu uğurda gözleri açık gitse de, sendeki yürek sevdamı taşır, aç göğsünü aşkın rüzgarlarına.

    VE RÜZGARINDA KAPANSIN GÖZLERİM VUSLATSIZ DÜŞLERİME İNATTT..

    VE SEN DE BİTSİN NEFESİM SENSİZLİĞE İNAT....

    ŞAİRİM BİLİYORSUN KALEMİN DOKUNUR HEP YÜREĞİME... ÇOK GÜZELDİ YİNE....

    Cevap Yaz
  • İbrahim Durmuş
    İbrahim Durmuş 04.09.2008 - 13:07

    güçlü ve zeki bir dil hakimiyeti ve ciddi gayretle yazılmış güzel bir şiir.
    egemen şiir anlayışımızın dışına çıkmak , farklı soluk getirmek ve pencere açmak istercesine.

    ortadoğu mistisizmiyle, arap mitosunu; iyon ve batıyla harmanlamak.

    burada önemli iki noktayı unutmamalı.

    doğmacı-kaderci mi , yoksa savaşımcı-irdeleyici mi olunmalı.

    şiir, hayali kalemşörlük müdür, yoksa tebliğ-bildirme-birikeni dışa vurarak savaşmak mıdır.

    hangisi olursa olsun bu tarz önemli bir değer olarak yer alacağa -kalıcı olacağa benzer.

    *Mihrimah sultandan
    kallavi kahvesi yanında
    sahaflara da uğramalı * burada *kallavi* yanlış kullanılmış sanki.


    *Denizliklerde kandillerin titrek ışığından ...*
    burada kulanılan *denizlik* sözcüğü, *deniz* anlamı mı taşıyor, yoksa kiremit ucundaki çinko levhalar mı bilmem. oysa sözlüklerimize dahi işlenmediği halde *denizlik* özel bir kavram, denizler demek değil. süpürgelik de öyle. yalı kütüğü, barampet, ya da su serpintilerini toplatıp dışarı akıtan yükseltiler mi demeli.....

    *kapılırız dip dalgalara
    yedi tepenin rüzgarları yıkar nasılsa *

    *dip dalga..?*; özel bir terim. derin dalga değil, denizin dibinde gezinen dalga da değil.
    basıncının sebebi her neyse, denizin tabanından akseden su kütlesi olmalı bu dip dalga.
    ayrıca burada *yıkar*? denmiş. yıkmak/yıkamak.
    rüzgar hangisini daha iyi yapar acaba...........

    kutluyorum çalışmayı.

    saygılar
    i.durmuş


    Cevap Yaz
  • Mehmet Çoban
    Mehmet Çoban 02.09.2008 - 15:38

    Değişik bir tarz. Şiir ve hikaye birlikte verilerek farklılık yaratılmış. Konu ve anlatımı mükemmel. Kutluyorum başarınızı.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 55 tane yorum bulunmakta