Can boğaza kadar gelmiş ise,
Azrâil’in dehşetinden korkma.
Dünyadaki vaktin bitmiş ise,
Kefenin beyazından korkma.
Leylâ ile Mecnun ölmüş ise,
Aşkları âleme ilham olmuş ise,
Uğruna çölleri geçmiş ise,
Musallanın soğuğundan korkma.
Allah’tan başkasını bilmedin ise,
Kitabının emrine uyudun ise,
Habîbine candan erdin ise,
Kabrin azabından korkma.
Sevdiceğin seni sevmiş ise,
Gülleri önüne sermiş ise,
Ahiretine dua etmiş ise,
Ayrılığın kısasından korkma.
Dünya bir gölge gibi geçer ise,
Malın mülkün elden düşer ise,
Emanet can sahibine döner ise,
Fânî dünyanın yoksunluğundan korkma.
Gözlerin kapanıp yol biter ise,
Amel defterin önüne serilir ise,
Hakk’ın rahmeti gönlüne erer ise,
Mîzân terazisinin tartısından korkma.
Sabırla her cefaya katlandın ise,
Her lokmada helâle kanıksandın ise,
Kul hakkından arınıp paklandın ise,
Mahşer gününün izdihamından korkma.
Kayıt Tarihi : 28.8.2025 21:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Mevlânâ öldüğü günü şeb-i aruz yani düğün gecesi olarak adlandırıyor asıl Sevgiliye kavuşma gecesi Necip Fazıl ise "hiç güzel olmasaydı ölürmüydü Peygamber" diyor Ölüm aslında bir son degil fani hayattan sonsuz hayata geçiştir
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!