Doğduğum zaman uyuyarak başladım bu yolculuğa
Fukara bir tren koltuğuydu beni götüren sonsuzluğa
Camlar bir zindan gibi kapandı birden suratıma
Ve işte böyle atıldım hayattaki ilk umutsuzluğa...
Yeşildi önce geçtiğim yerler biraz maviydi
Bulutlar kan kırmızı toprak ana maiydi
Güneşin dahi yer almadığı bir vagonun içinde
Benim adım son durağı olmayan bir serseriydi...
Ömrümdeki raylar gün geçtikçe çürüyor, paslanıyor
Sanki tüneller damlalarını saklamak için karalara bulanıyor
Bir umut var aslında bir ışık parlıyor tünelin sonunda
O da kendini sise hapsetmiş benden saklanıyor...
Kömürü bitmiş bir kara tren taşıyor şimdi yüreğimi
Senden başka hiçkimse bükemez bu yiğidin bileğini
Şayet birgün gözlerinden bir parça verirsen
Tren o zaman gösterecek aydınlık geleceğimi...
Kayıt Tarihi : 4.4.2011 12:05:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Görkem Buğra Kızılkaya](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/04/04/olum-yolculugu-5.jpg)
Hayırlı çalışmalar.
TÜM YORUMLAR (1)