Ölüm yaklaşıyor
Bir gölge kadar yakın kimi zaman
Usulca yaklaşırken
Bedenimi saran soğuk elleri
Yavaş yavaş hayatla bütün bağlarımı koparırcasına
Ellerimden tutmuş beni yeni dünyasına çekme hırsında.
Bırakıp gitmeli mi insan?
Yanı başında duran insanları hiçe sayıp
Hayatın o karanlık, o çirkef yüzünün arkasına sığınarak mı gitmeli?
Giderken soru işaretleri ile dolu izler mi bırakmalı
yürüdüğü karlı yollarda.
Kime ne benim gitmemden dercesine…
Hiç bir zaman böyle olmamıştı
Hep sebepsiz yere kısa yolculukları sevmişti
Gidebilmeli insan
Bir gece vakti
Binmeli bir trene
Bilmediği bir şehre doğru
Ve yol alırken geçmişi, hatıraları anımsamalı
Trenin soğuk vagonlarında.
Şehrin gürültüsünü trenin siren sesine tercih edebilmeli.
Ve her yolculukta yabancı gözler bulmalı karşısında
Daha önce hiç tatmadığı yeni tebessümler…
Yeni sesler duyabilmeli
İnsanlara bakarken onların yüzlerindeki çizgileri keşfetmeli
Gitmeli insan
yelkovan ve akrebin anlamsız koşuşturmasını geride bırakarak
Soğuk ellerin bir gün gelip dokunuşlarını hissetmeden
Gitmeli.
Kaygısızca yol almalı…
Kendini hiç bitmeyen bir mum gibi hissederek
Bırakmalı kendini
Güneşin sıcaklığını bedenlerinde taşıyan
Bildik bilmedık insanların
yüreklerine
ve erimeli
onların kollarında…
……………………
(19 Kasım 2008)
Barış Tekin 1Kayıt Tarihi : 24.10.2012 00:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!