Ölüm Vuslatın Yolu Şiiri - Yahya Cumhur ...

Yahya Cumhur Tapcı
57

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Ölüm Vuslatın Yolu

ÖLÜM: VUSLATIN YOLU
Ölüm,
Bilirim, yoktur gün, saat, dakika, saniyen.
Yoklar akıbetiyle süreriz ömrümüzü
Bir anda gelip çatarsın kapımıza
Ve çalmadan giresin sorgusuz sualsiz…
Alıp götürürsün bütün fanileri bekaya birer birer
Götürdüğün ben miyim yoksa bendeki beni mi?
Bilirim sen de emir kulusun
Ne diyebilirim ki…
Ne teklifin vardır, ne de bir rican
Emir yüce yerden der durursun
Genç yaşlı demez,
Mekân ve zaman işlemez sana,
Ne eş tanırsın ne dost ne arkadaş…
Ol deyince oldurandandır emir
Biz de biliriz…
Noksansız, zamansız ve mekânsız…
Tutup yakamızdan alırsın bizden bizi
Yaka paça götürürken gerçek sevgiliye,
Nedendir bizim bu çekingenliğimiz,
İsteksizliğimiz…
Seven sevdiğine neden gitmek istemez ki?
Tanışıklığımız olmasa da bilirim seni
Benim de çıkacaksın karşıma bir gün
Selam getirdim sana, diyeceksin…
Ne bana soracaksın, ne de evladı ayalime
Ne de bir tereddüt geçireceksin vazifende
Alıp götüreceksin benden beni
Ben beni bırakıp fenaya, geleceğim
İster istemez ardından…
Dünyada kalacak sadece necis bedenim
Ardımda bırakacağım çaresiz bütün dünyalıklarımı
Ben seninle baş başa yoldaş olacağız
Sen ve ben yalnız çıkacağım yolculuğuma
Geride kalacak sevdiklerim, sevenlerim
Sevdalarım hüzünle bakacak ardımdan
Sevmeyenlerim de olacak tabii
Sevinecekler belki de gidişime
Nereden bilecek ki ağyar
Erişirim ben gerçek sevgiliye..
Sen,
Vuslata açılan yolumsun ölüm…
Bilirim her an çalabilirsin kapımı
Belli ki gelmiştir çoktan haberin:
En yakınlarımı alıp götürdün
Ne anne baba ne kardeş bıraktın bana…
Arkadaş, komşu, eş, dost…
Birer birer katıverdin kervanına.
Saçlarımı ağarttın,
Dizlerim taşımakta zorlanır beni,
Artık dünyayı sıksam suyunu çıkaramıyorum
Belim bağırdağım tutmuyor artık
Bir baston ayakta tutarken beni yolumu şaşırıyorum
Ben bile tanımıyorum beni bazen…
Biliyorum ki haberindir bunlar
Anlıyorum…
Ama ne kadar hazırım,
Bilmiyorum...
Nedense çok nankörsün ölüm
Kapında sıra beklerken birileri
Yolunu gözleyenler hasretini çekerken
Şuursuzca yaşayıp giden isteksiz yolcuların,
Nice taze gençleri
Yaka paça alıp götürüyorsun birer birer.
Yaşın başın anlamı yok diyorsun bu yolda
Takdiri ilahidir bizim kaderimiz…
Kader…
Alnımıza yazılmış yazı
Yazılan neyse odur olacak olan
Doğumla başlayan bu tiyatroda
Başrol oyuncusuyken bu senaryonun
Son noktasıdır ölüm…
Ölüm,
Ne desem, ne söylesem bilmiyorum.
En sevdiklerimi, yakınlarımı, eşimi dostumu
Alıp götürdün birer birer
Beni bana bırakman boşuna değil
Bilirim ki banadır asıl haberin
Anla diyorsun,
Biliyorum…
Hazırım…
Hazırım hazır olmasına ama
İnsanım…
Dünya meşgalesi mani olurken bana
Korkuyorum…
Fikirsiz ve zikirsizlik girdabında yaşayıp
Sen ben kavgasında sürerken ömrümü
Bunca ihtarlara rağmen
Son nefeste gaflette olmaktan korkuyorum.
Umudum, arzum, hayalim;
Dost, kardeş, yoldaşım olasın.
İmanıma şahit, el ele kol kola güle oynaya
Fenadan kurtarıp uçurasın bekaya beni.
Niyetim hayır akıbetim de hayır olasın
Vuslata kavuşturan yolum
Gerçek sevgiliye kavuşturan
Rehberim olasın
Ölüm…
18.04.2024

Yahya Cumhur Tapcı
Kayıt Tarihi : 13.7.2024 13:22:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Har fani b dünyayı terk etmek zorunda. Bunun da rehberi, yoldaşı ölümdür...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!