Bir yıldırım ateşi karıştırıp sesine
Haykırdı ağzı alabildiğince
İki cam arasında yok oldu yankısı
Boğuldu havasız kalarak.
Bir volkana düşecek kar tanesi çaresizliğiyle
Denizde boğulmamış adalar gibi çalkalanıp
Arkasından konuştuk ölümün onca
Darılmadı.
Papatya sarısındaki boşluk gibi ufak
Belki kırmızı laledeki kusur gibi yok olan
Yani dünyadan
Bilinmeze göndermek bir meçhulü
Kendine de bilet ayırmış olmak.
Islak ayaklarına musallat sahil kumu gibi
Bataklıktan kurtulmaktansa hiç bulaşmamak için
Gözlerini kapatmamış,uykunun onu almasını beklerken
Uykudan önce ölüm bulmuş
Dalmak mecburmuş
Yutkunarak uyumuş.
Zeynep Dilek GÜLÜM
13 Haziran 2020
Kayıt Tarihi : 25.8.2020 01:57:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Zeynep Dilek Gülüm](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/08/25/olum-uykusu-17.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!