tende saklı ölüm.
dedi şair...
ben,
kesmiştim hayatın bileklerini oysa.
kan kaybından öleceği anı beklerken,
yankılandı kulaklarımda deyişleri...
ölüm, tende saklı...
olsundu.
kesmiştim en sonuda bende faturamı hayata...
hep, hep ’ o ’ ödetecek değildi ya bedelleri.
bedel toplama sırası bendeydi şimdi.
en tenhasında kıstırmıştım zamanın.
iki bacak arama kafasını...
ve tutmuştum hoyratça bileklerinden.
onun beni sürgünlediği günlerin acısıyla belki de...
belki de;
kinimin sularının yosmalığıyla...
sıkıştırmıştım işte en sonunda kenara...
ve vurdum neşteri bileklerine.
hiç acımadan, gözümü dahi kırpmadan.
sürdüm işte...
bir aygır gibi bögürtüler çıkarırken döşünden,
sonunda, sonuda tufaya getirdim.
oysa;
oysa, damarından kan yerine akan anılarmış.
aynada sadece;
kırık hatıraların silüeti kalmış...
çok değildi istediğim o anda...
her an kanımı iliklerine çeken,
beni hergün bir öncekinden
daha fazla yaralayarak,
sindirmeye çalışan hayattan isteğimdi intikam...
fazla değildi oysa bu kendimce...
değildi işte.
oysa;
oysa, damarlarından kan yerine akan anılarmış.
aynada sadece;
küskün hayatların gülümseyişi kalmış...
nasıl ki, bir akrep kıvraklığıyla sarılmış bedenimden çektiğin canımı,
nasıl ki, kurşun yarasından ağır sözlerinle beni derbeder ettiğin gecelerin ahını,
nasıl ki, eyleştin gönlümle fütursuzca sevişmelerinin ateşiyle yaktığın bağrımı...
nasıl oldu da unuttun...
intikamım yanında kalır mı sandın? ..
ey hayat! ...
yerde kalır mı sandın gözlerimden damlayan kanım? ..
bak işte,
bak şimdi iki bacağımın arasında,
nasıl da
bir aygırmışçasına böğürtüler koparıyor döşün.
ey dünya sende utanmam mı sandın salınan bedenimin düş yolculuğundan.
unutturabilirmiyim sandın?
acısını, ağrısını...
fırtınalar koparken çevremde,
ellerim horatça gezinirken damarlarında,
ve her darbemle biraz daha haykırırken adını ölümün;
....
oh olsun işte!
son sözü sana söylettirmedim...
ey dünya, hayat!
gördün değil mi?
bu kez, bu kez ben seni nakault ettim...
sinsice gülen bendim bu kez...
otuz iki dişimi de gösterek inadına,
bir dişçinin koltığundaymışçasına...
oysa dedi şair,
dedi.
çınladı kulağımda tüm evreni sardı yankıları...
ölüm tende saklıdır...
toparladım kendimi.
baktım sızmakta bileklerimden aşkın şerbeti...
anladım.
o an, anladım.
aslında intkam almaya çalıştığım hayattım...
ve dökülen bileklerimden,
kan yerine yaşanmışlığımdı...
aynada yine bilinen suretiyle beni bıraktı...
Kayıt Tarihi : 11.1.2009 22:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)